Sen gör ki bir tomurcuk nasıl ağlar
Nasıl bakar benim mağrur yüzüme
Bir kelebek için yıkılır koca dağlar
Beyaz ışık yağar kirpiklerimin güzüne
Sen gör ki bir tomurcuk nasıl ağlar
Duyarım gökyüzünün acımaz yakarışını
Ruhum inler gökyüzünün azametiyle
Görme gözlerimin çaresiz haykırışını
Çünkü kuşlar ağlar ölümün kudretiyle
Duyarım gökyüzünün acımaz yakarışını
Şeftali çiçekleriyle dallar yemyeşil
Kopar çiçeklerini haydi değmesin nazar
Elemiyle farklı bir diyar, başka bir il
Bir ay gelir de tüm huzurumu bozar
Şeftali çiçekleriyle dallar yemyeşil
Yakar sırtımı keskin bir güneş
Ve mağrur sarılığında var bir keder
Duvarlarım bir dost bana. bir eş
Onlar da bir gün terk edip gider
Yakar sırtımı keskin bir güneş
Bir bahçıvanın ellerinde onlarca kan
Ve bir mahsun çocuk bakar gözlerime
Sanki binlerce kez gördüğüm insan
Seni davet ederim her gece şehirlerime
Bir bahçıvanın ellerinde onlarca kan
Bir masanın köşesine kazırım adını
İç geçiririm her gün ufuklara bakarak
Bir kez daha hatırlarım gözlerinin tadını
Görürüm yürüyen insanları şen şakrak
Bir masanın köşesine kazırım adını
Bahar biz gülmeden geçer her sabah
Her sabah kuşlar ağlaşır benim gibi
Bir yavru kartal avına etmezse tamah
Açlıktan kıvranmaz mı ki bizim gibi
Bahar biz gülmeden geçer her sabah
Bir ölüm yatar derinden soluklarda
Parça parça düşer gönlüme bir kar
Sular soğuk soğuk akar oluklarda
Baharı yeni görmüş çiçekler saçmalar
Bir sevda yatar derinden soluklarda...
Kayıt Tarihi : 3.6.2014 16:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!