“giy paltonu gidelim savaşmak bize düşer”
ender sarıyatı
pusulam hırsızlık malı, ben de bir seyyahım bu yolda
yolum herkesin yolu, yalnızlığım tek özel mülkiyetim
bir ayağım topal, kan damlar gömleğimin yakasından
geçerim papatyaların
ve uğurböceği kortejinin arasından
hazırol’da bekler salınarak, polen tanrısı çiçekler
tekmil toprak ve gökyüzü açık sergi, uzanırım sırtüstü
bahar ne güzel,
hapşırmak ne güzel
taşların kıpırtısını kaydettim defterime
içimde tekil depremlerin şiddetli sureti
duvarda yırtık saatlerin akrep ve yelkovan izleri
şaşırdım,
yoruldum,
yunus oldum
döküverdim heybemdeki bütün odunları avluya
bak; demir mazgallara yığılmış kuru otlar
karabiberlerin dalları kaldırım taşlarına sarkıyor
telaşlı yusufçuklar kaçışıyor önümden hızla
orta doğu’da sarışın bir kadındır ilkbahar
ben bu dağı az mı tırmandım
sırtım ve kalbim az mı nasır bağladı
çıktım soluk soluğa ısırgan merdivenleri
tepeleri zapt ettim, bulutları röntgenledim
yılgın bir mecnun’dum,
yepyeni tohumlar ektim cesedime
gök benden sonra mavi, yağmur benden evvel ıslak
taşlarla örülü soğuk bir mezardan söktüm
yüzümdeki keder kazıntısı tebessümü
kalk, denize inelim, suya ve yosun kokusuna
eşlik etsin bize bu bahar türküsü
Kayıt Tarihi : 11.9.2025 14:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.