Aheste sür kaptan bugün gemini
Hangi güzelden almış çay demini
Yalan eyleme sakın yeminini
Kadehler düşmesin elimden bugün
Issız bir limana yanaştır beni
Hiç kimse bilmesin nerede bu deli
Bir ahtapottan öğrendim herşeyi
Deniz dibinde kuruttum yaralarımı
Önce kollarımı
Sonra bacaklarımı yedim
Aksak bir dengede
Sersem kafayla
Hüzünlü bir şiir yaziyorum ardından
Buğulu bir camda yüzün
Sokaklar soğuk sensiz
İçimde bir sızı
Nereye baksam sen
Öyle bir gittin ki
Biliyorum, hissediyorum..
Benim için mucize bir daha dönüşün.
Seyrederken eski aşkımın kurumuş çiçeğini,
Yıpranmış saksının iç sızlatan solgunluğunda
Seninle delicesine bir aşka dalmak vardı da..
Hırpalanan yüreğimden yaptığım eleğim, şimdi asılı duvarımda.
Bir gün beni anıp
Derdime ortak olmak istersen eğer
Kanayan kalbimde saklı bütün sırlarım
Kapım aralık
Usulca gir avluya
İki heceyle fısılda adımı
Bazen bir şansın vardır,
Bir hakkın; az zamanın..
Bir ikincisi, biraz fazlası yasaktır,
Bu da geç kalmışlığının cezasıdır.
Dersin ki böyle olsun, tek olsun,
Derdin ya “Ölüm bizi ayırır ancak.”
Peki, şimdi yanımda kim olacak?
Baktıkça canımı acıtıyor ama,
Yanım hep boş kalacak..
Artık
Bir kaç hakkım kaldı geride
Önce dik durmalıyım
Sonra babam için bir fidan
En sevdiği kavaklardan
Ve anama bir çiçek bahçesi
Kimbilir?
Belki de ben suçluyumdur bu yalnız kalışlarımdan..
Belki de bu hale gelişime bütün emeği geçenler suçlu!
Bilemedim..
Ama ben seni;
Emeğinden öpüyorum yinede..!
Hanginizi sayabilirim
O kadar çoksunuz ki
Gökten şiiri indiren Shakespeare
1. Petro ve vaftiz çocuğu Puşkin
Tuhaf çelişkili yönelimleriyle Yeats
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!