Mavzerde pusulanan deli fişek misaliydi,
Azap kuşlarına ferma yapan bir tazı belkide.
Yaşamak bir sanat olsa da, dinginliğin yanına pusu kurmuş öfkede.
Çok zaman geçti üzerinden, hep söz edildi durdu, dünya düzeninden.
Kimi medet umdu, komşusundan, kuzeninden.
Anladı ki, sırt üstü düştüğün an silindir olup geçerler üzerinden.
Kimi şair olup, dedi ki, sefa istemem cefa ile mesudum.
Kimi de, sevgiden söz edip, aşka evirdi ruhunu.
Kimi, adam olup, tamah etmedi harama, korudu onurunu.
Kimi, onurunu satıp, kolay buldu yolunu.
Adam gibi adamlar akıttı alın terini,
Az ile yetinip, tuttu evin yolunu.
Zorbalar vardı bir de, kendince racon kesen,
Bunlara baba dediler, can alıp yol kesen.
Namus denilen mefhum, dilde olmuyordu.
Adam gibi adamlar, bir koyup, beş almıyordu.
Çoğu iyi babalardan mütevellitti,
Kimileri burnundan kıl aldırmaz tamamen elitti.
Ey dünya, bende kırık kalemden mütevellit.
Ne adam gibi adam,
ne de burnundan soluyan elit.
İşte geldik gidiyoruz be dünya,
İçin, görmeyenler için bomboş bir rüya.
Gençlik dediğimiz bir mevsimdi,
İçinde renkli hayallerimiz vardı güya.
Dövüldük harmanında, tınazında savrulduk.
Eleğinde tane, tane elenip,
Değirmeninde öğütülmeye yol aldık.
Kayıt Tarihi : 4.8.2025 23:41:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!