Gülmeyi matah sanıp, atıp durma kahkaha!
Atin sana meçhulken, gülüp durma her sağla!
Hak rızaya talipsen ve müştaksan felaha;
Günahına üzülüp, az gül ve de çok ağla!
Hiç olur mu pürneşe, sınavdaki bir insan?
Neticeyi görmeden, bayram etmek büyük gaf.
Kem sonuçtan titrerken, aklı-selim her ins can;
Nasıl güler çılgınca, edilmeden bir kul af?
Varsa serde şuurun, düşün lütfen sonunu!
Öbür yanı kaybeden, sultan olsa ne yazar?
Madem ölüm emr-i Hak ve değişmez kanunu;
Ötelerde ne geçer, az da ona et nazar!
Durum böyle ciddiyken, neden ağzın kulakta?
Beratını almadan, normal değil şu eda.
Demiyor mu ayette; orda çoklar kalakta?
Buna rağmen bu sürur, nedir sende ey geda?
Onca nebi ve resul, yeğlerlerken hüzün’ü;
Neden senin tercihin tam zıddıdır arkadaş?
Yaş altmışa varmışken ve yaşarken güz’ünü;
Nasıl geçer boğazdan, söyler misin ekmek aş?
Akil olan şu tarzı, etmez asla ihtiyar!
Çünkü bu tür tavırlar, atar kulu cahim’e.
İstiyorsan ukba’da, şayet olmak bahtiyar;
Gözyaşını Ceyhun et, imza atma vahim’e!
Abdullah Toroslu
07.12.2013-İzmir
Kayıt Tarihi : 7.12.2013 17:43:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!