Bezik aşklar ödenmiş bir karşılık olduğunu
ileri sürerler
gelişkin dillerin dile geldiği, işlevi hafifsenmiş
akşamüstleri
kimin umrundayken
dök dökebilirsen dizginlenmiş aklının
aydınlanıyor içimde birikmiş öfkenin
dönüştüğü biçim; kırlangıç ağzı yaram
gönlüm kırlangıç
yılgın değilim, kırgın hiç değil
sorumlu değilsin hiç bir olmamıştan
azadesin yakınlığımdan;
Kendi şiirinin büyüsüyle tılsımlanmış
bir yüz
aynaya bakar gibi bakmış
sevdiklerine
kendisini görmüş …
Gelmekte olan bir bulut dolusu
benim oyuncağım hani?
kim avutur beni ne oyalar
boşa akıp giden umutsuz zamanı...
İş dönüşleri kime sarılır, avucumun son sıcağı
iç denizleri kurutulmuş ülkemin, kim verir
sararmış fidanına bir damla can suyunu
Yeni bir esinti, yağmur, rüzgar yok ki...
Yaprak kıpırdamıyor göğümde...
Onun için ağır çuvalımı
yanımda sürüklüyorum.
Ay vakti
Sağım solum körebe
abluka altında yüzüm
baş dönmemde yüzüyor ay
bulutlara değdirmeden kendini
itekliyor görünmez istemim yüreğimi
Aşk bir su gibi akıyor
küçük adımlarımın altından
tozlu yolumu yıkayarak
yol gösteriyor bana
ara sıra;
elimi daldırıp suya
Burgaçlar var, gönlüm bulanıyor
bir telaş yürek odalarımda
birileri bir yerlere koşuyor;
beklenti; bir duygu sadece
neyi, neden, niçin bilinmiyor
Tanımsız bir durağanlık, suskunluk
Aramızda onca yol
köprü
ve kumru varken..
Bir ırmak ayırdı bizi
korkumuzdan akan...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!