utanılacak yüzlerin ilgin sisindeydiniz yabancısız sahipsizliğiniz ve düş kırıklığınız arttıkça yalnızlığınızla siz
aşağı metre uçurulmuş çimlerin izinde gelecek vadedemezdim size kazınmaya başlayın uzun sürecek yolculukta
odalar arası koşan ölümün sıcaklığı henüz kalkmadan bir ben doğurun son kez avuçlanmayı beceremeyen
iğdiş gözlerinizin değdiği yerden sorgulayın kaç kişiyiz
döşünden kalkıp mutluluk sayıklayan biz
randevusuz dilenik günler kelepçeledik geç beklenilenler bana iltifat niye eder
tünel yatsıda dem pek soğuk
çek elini memet bu havada gidilmez memleket
uzun olmuş Susinler boyu çocukluğum kadar
çayırdan geçilmiyor ayak uçlarım çoktandır yorgun
saçlarını topla da gel demiştin saçaklara pek alışkın değil buralar
kestirdim
ikiz söğüt dalınca utan ve tanı asilce çürüyüşlerim,
Arsinoe omuzlarımda
önüme üşüyen krallığım egemenken bir kere daha
düşecek seçimlerin koyabildiğin kadar yaratıksın kendine
tanrılarının bacakları kulelerin
direnen dudak biçimliğinde
yağmurun aklaşırdı
ne vakit geçsem mahallenden gök,yüzünü dönerdi bize
solungacından sevebilmenin kısırlığı
ıslanmadan dokunabilmeyi cam kenarlarında ve
Wermeer'in sadakatı geçerdi
geceden sen
kınasına özenik yosun yeşile
sebepsiz mahzunlaşır anne kucağı
gözleri yaşına batık kefilsiz
çekingenliğinde kimliğim
çoktan bıraktığım yerde ağarık
kekik yağı kırmızı çocuk!
Kaldığı yerde biriken misafir heyecanlarım,
üstümdeki tozlarla izdivaç ve
bir türlü atamadığım her ne varsa sandık sandık kilitlenmekte...
Şehirlerde tanıksız,
ıslık içinde yüzleştim yüzleşeli, kimim deme korkusu beni biraz daha yabancılaştırıyor...
‘Ve ölüm kadını sevdi
Çocuk düşüverdi yatağından
Güz sancılandı
Toprak bağrına bastı çocuğu
Ve kadını
Onların oldu
öçlüğünde yılgınlığın bende pejmürde ve lal
dut boyunlu ısırıktan urgan'laşır
karşımda tuvalleşen eylül ağacı arada iştigal
ki doluşganlığı
sütü yakıcı ormanımın hozarlak tanesinde
üniformalar çizgili üçgen
Çizgi çizgi dönen satırlarda buldum seni
Harflerimin anneliğini yapıyordun
Köşe bucak kaçarken çekingenliğimi bağışla sen
Bizim dağlarda özgürlük elin kadar güvercin uçurmaz
Fikrimi bağından kurtarışın
Toprağın kireç yutan gözlerinde unutulmaz
ressam sus!
söz bende
doğasındayım kokumun
molozdum
dökük sırtımda
burnum kırmızı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!