(Ah, o ışıltılı sahtelikler alanına nasıl da birbirlerini ezerek doluşuyordu büyük çoğunluk. nasıl da keyifle izliyorlardı piyon değiş tokuşunu. onlar o sahneyi kabarmış iştahlarıyla izlerken ben tanıdık bir his bulup
tren yolculuklarına çıkıyordum. istasyon adlarını ezberliyor ve o adları getirip ağzının kenarına bir doğum günü hediyesi gibi bırakıyordum. bu; içtenliğin maskesizliği ve daldığım düşüncelerin meyvesiydi.
zamanın oynaklığı ve ahlaki çöküşün ifade bulduğu yüzler sergisinde güle güle harca benden ödünç aldığın maskesizliği. borcun yok.)
... ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Devamını Oku
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta