Ayrılık Şiiri - Derya Kızılgöz

Derya Kızılgöz
224

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Ayrılık

Parlak bir siyahtı hüznün gözlerinde gece

Zaman biçare olmuş üşütür canı

Kadifemsi yumuşaklıkla sarar bedeni hüzün

Kalbe değen yok ki sıcaklık hüzünden başka

***

Bir boşluk var kalp yerinde

Rüzgâr tutuyor yasını

Çölde kumu

Denizde dalgayı

Çeviren o fırtına

Fırlatıyor uzaklara

Beklemeye alınmış yarının adasındayım

Dört yanı alevden kuşatmada

***

Sandallar seni götürür

Beklediğim her anda

Yağmur çeker sızısından toprak

Yağmurlardan ıslanarak

Su içinde yalınayak

Güneşe sabırsız beden kök salarken toprağa

Uzanır baş göğe isyanlaşarak

***

Dört yanı kavruk bir yerdeyim

Yalnızlığım bir de sen varsın

Sandallar seni götürür beklediğim her anda

Hem giden hem kalansın

Bir kendini alır giderse yüreğim

Aralanmış gönül kapısından

İşte o zaman gelir ayrılık

Bir kendim bir ben bir de yalnızlık

***

Haber ilettim posta kuşun kanadında

Sordum nerdesin diye

Haber getirdi kuş paçasında

Demiştin

Sen kıyıya yakınsın ve görmektesin yaklaşmakta olan gemilerin

Ak parlak yelkenlerini

Ben henüz çıkmadım derinliklerinden ormanın

Yol aramaktayım

Varmak için kıyılara

***

Bekliyorsam hala

Ve geçip gittiyse onlarca yelkenli

Hayata karışmak için uzaklaştıysa kıyılardan

Sana inanmaktır sebebim

Gelmediysen hala

Ve yanıtsız dönüyorsa posta kuşu

Gittin belki de çoktan

Başka kıyılardan çıkmayı bekleyen bir kalbin

Yalnızlığına tutunarak

***

Hayatı kolaylayarak yürüyenlerin yolu

Sevda değil

Adanmazlar hiçbir zaman

Kendilerinden başka yaşamlara

Verdikleri sözlerin de bir önemi yok

İnkar gelecekler nasılsa

Siz öyle anlamış olacaksınız

Siz ve koca dünya

***

Ne candan sorulur ne akılda yazılır hesap

Yaşanmasına an kala biter

Sonu olan her şey gibi yaşanılacak ne varsa

Parça parça koparıp eksilttiğin hayatta

Düş kemirgeniyiz

Herkes gibi ve herkes kadar

***

Aklı günden alan simyanın

Yüreğin dehlizlerine götüren bir

Kılavuz olduğunu bilmeden önceydi zaman

Kara bir yelkovan kuşunun peşi sıra uçup duran varlığım

Dört buçuk milyar yaşında yerkürenin hangi sığınağına konar?

İçime konup havalanan kuşların pençeleri canımı acıtıyor.

Kalmak ve göçmemek için sıkı sıkı yapışmışlar gönül yerime

ve ben ısrarla onları uçurmak istiyorum.

Bu pır pır eden yüreğimdeki esinti

hep kuşların kanat çırpışlarından.

Bir türlü sukuneti bulup konamıyorlar bir yere.

***

Henüz çıktım kendimden.

ne vakit geri dönerim bilemem.

Gözümle iyi göremediğim dünyayı,

hayatın gözünden görmeye gidiyorum.

Henüz çıktım kendimden.

Ne vakit geri dönerim bilemem.

Duyduklarıma inanamadığım dünyayı,

işitmeye gidiyorum yaşamın kendinden.

Ne soluduğum nefesten anlar ciğerim

Ne kokusundan kır çiçeğinin.

Yitirdiğim yaramaz sevinçlerimi kaçırmadan dünyadan,

hayatın elleri ile tutup getirmek için, henüz çıktım kendimden.

Yanımda hiç bir şey, hiç kimse bir de ben.

Derya Kızılgöz
Kayıt Tarihi : 23.5.2020 02:44:00
Hikayesi:


2009 Hayat

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Derya Kızılgöz