Parlak bir siyahtı hüznün gözlerinde gece
Zaman biçare olmuş üşütür canı
Kadifemsi yumuşaklıkla sarar bedeni hüzün
Kalbe değen yok ki sıcaklık hüzünden başka
***
Bir boşluk var kalp yerinde
Rüzgâr tutuyor yasını
Çölde kumu
Denizde dalgayı
Çeviren o fırtına
Fırlatıyor uzaklara
Beklemeye alınmış yarının adasındayım
Dört yanı alevden kuşatmada
***
Sandallar seni götürür
Beklediğim her anda
Yağmur çeker sızısından toprak
Yağmurlardan ıslanarak
Su içinde yalınayak
Güneşe sabırsız beden kök salarken toprağa
Uzanır baş göğe isyanlaşarak
***
Dört yanı kavruk bir yerdeyim
Yalnızlığım bir de sen varsın
Sandallar seni götürür beklediğim her anda
Hem giden hem kalansın
Bir kendini alır giderse yüreğim
Aralanmış gönül kapısından
İşte o zaman gelir ayrılık
Bir kendim bir ben bir de yalnızlık
***
Haber ilettim posta kuşun kanadında
Sordum nerdesin diye
Haber getirdi kuş paçasında
Demiştin
Sen kıyıya yakınsın ve görmektesin yaklaşmakta olan gemilerin
Ak parlak yelkenlerini
Ben henüz çıkmadım derinliklerinden ormanın
Yol aramaktayım
Varmak için kıyılara
***
Bekliyorsam hala
Ve geçip gittiyse onlarca yelkenli
Hayata karışmak için uzaklaştıysa kıyılardan
Sana inanmaktır sebebim
Gelmediysen hala
Ve yanıtsız dönüyorsa posta kuşu
Gittin belki de çoktan
Başka kıyılardan çıkmayı bekleyen bir kalbin
Yalnızlığına tutunarak
***
Hayatı kolaylayarak yürüyenlerin yolu
Sevda değil
Adanmazlar hiçbir zaman
Kendilerinden başka yaşamlara
Verdikleri sözlerin de bir önemi yok
İnkar gelecekler nasılsa
Siz öyle anlamış olacaksınız
Siz ve koca dünya
***
Ne candan sorulur ne akılda yazılır hesap
Yaşanmasına an kala biter
Sonu olan her şey gibi yaşanılacak ne varsa
Parça parça koparıp eksilttiğin hayatta
Düş kemirgeniyiz
Herkes gibi ve herkes kadar
***
Aklı günden alan simyanın
Yüreğin dehlizlerine götüren bir
Kılavuz olduğunu bilmeden önceydi zaman
Kara bir yelkovan kuşunun peşi sıra uçup duran varlığım
Dört buçuk milyar yaşında yerkürenin hangi sığınağına konar?
İçime konup havalanan kuşların pençeleri canımı acıtıyor.
Kalmak ve göçmemek için sıkı sıkı yapışmışlar gönül yerime
ve ben ısrarla onları uçurmak istiyorum.
Bu pır pır eden yüreğimdeki esinti
hep kuşların kanat çırpışlarından.
Bir türlü sukuneti bulup konamıyorlar bir yere.
***
Henüz çıktım kendimden.
ne vakit geri dönerim bilemem.
Gözümle iyi göremediğim dünyayı,
hayatın gözünden görmeye gidiyorum.
Henüz çıktım kendimden.
Ne vakit geri dönerim bilemem.
Duyduklarıma inanamadığım dünyayı,
işitmeye gidiyorum yaşamın kendinden.
Ne soluduğum nefesten anlar ciğerim
Ne kokusundan kır çiçeğinin.
Yitirdiğim yaramaz sevinçlerimi kaçırmadan dünyadan,
hayatın elleri ile tutup getirmek için, henüz çıktım kendimden.
Yanımda hiç bir şey, hiç kimse bir de ben.
Derya Kızılgöz
Kayıt Tarihi : 23.5.2020 02:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
2009 Hayat

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!