Ayrılık…
Bir nokta mıdır, yoksa kapandığına inandıran bir sayfa mı?
Uzun sevdaların sonunda, usulca sönüp giden bir mum gibi,
kitabı kapamak mıdır henüz büyümeden?
Gelirsin bir deli rüzgar gibi,
savurursun her şeyi,
ve gidersin…
Ama bil ki, dalgalar hâlâ yüreğimde.
O mavi dalgalar,
yüreğimi kavuran,
kıyılara vurup köpüksüz giden…
Seni alıp götüren,
sessiz ama yakıcı dalgalar.
Bir tanem,
beni geleceğine göm ve yürü git.
Eteklerinde taşıdığın erken büyümenin acısıyla…
Her taş fısıldar bunu:
Yedi yıl bereketin ardından,
yedi yıl hüzün gelir.
Ve hiçbir aşk,
gözyaşı ile kutsanmadan,
tam anlamıyla yaşanmaz.
Senin gidişinle solan bahçemde,
her çiçek sende bir anı saklar,
her rüzgarın uğultusu senin sesin olur.
Ben, sessizliğin ortasında,
düşlerimi savururum göğe…
O mavi dalgalar gibi,
sessiz ve köpüksüz,
ama yakıcı…
Her gece, yıldızların altında,
senin adını fısıldarım rüzgara,
ve beklerim dönüşünü,
gelmeyecek olsa da…
Çünkü seninle başlayan her sevda,
sensiz de devam eder.
Bir tanem, git…
Ama bil ki,
seninle yanan bu yürek,
sana dair bütün hüzünleriyle
hep burada kalacak.
Gözlerimde izlerin,
yüreğimde hayalin,
ve her anımda seninle geçen zaman…
Her sevda, gözyaşıyla kutsanmalıdır,
ve hiçbir aşk,
sessiz kalmadan,
tam anlamıyla yaşanamaz.
Gidişinle dolup taşan bir denizim ben,
her dalgada sen, her köpüksüz dalgada sen…
Ve ben hâlâ seni beklerim,
her sessizlikte, her taşta, her mavi gökyüzünde…
Git…
Ama bil ki, aşkın gölgesinde
yaşayan ben,
hep seni anımsayacağım.
Kayıt Tarihi : 3.9.2025 12:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!