Her ne kadar katı maddeler olsak ta
Yoğunluğumuzda bir problem var gibi..
Bizi kırılgan yapanlara karşı olmadık bir sempati...
Bizi sever görünenlere karşı umarsız bir ihanet içindeyiz...
Ya biz yanlış yoğunlukta hisseden birer fert...
Ya da yanlış fertlerden medet uman birer faniyiz...
Sen farzet ki hiç düşünmedim seni....
Ama bir düşün;
Niye sayıklarım hala ismini......
Gözüm yok bir şeyde..
Ama lütfen...
Yalnız hayalin benim olsun....
Hayat dediğin şey;
Yalnızlıktan gelen evlenme teklifine,
Başın önünde evet demektir bazen...
Katolik nikahı kıymış gibi..…
Ölene dek yalnız.…
Ölene dek yalnızlıkla beraber…
Sus payı verdim dilime...
Rüşvet verdim...
Dedim etme tek bir hece...
Söyleme tek bir kelime...
Söyleme..
Ve söylenme
Neden insanların hayatı unutmak - unutmamak üzerine kurulmuş?
Unutmaktan neden insanlar medet umar olmuş?
Ya da unutulmaktan neden korkar olmuş?
Vardır elbet bir sebebi, ama neden?
Her bir şeyden korkar olmuş?
Neden insanların hayatı..sevmek - sevmemek üzerine kurulmuş?
Bir tiyatro değil miydi hayat dediğimiz şey...
Perdeler açılsın...
Açılsın ki perdeler kim ne halt etmiş bilelim..
Can mı candan yakın...
Yoksa canan mı?
Bilmem kandan olana mı minnet etmeli bu tiyatroda...
Sende yağan her damla yağmur...
Benim çamuruma çamur katıyor ya...
Suç sende değil..
Toprağım geniş..
Ve bu toprak içinde..
Bir mezar yeri gibi bir hayat..
Günden güne tükeniyoruz
Diz boyu yalnızlıklar içinde...
Hep bir hayal kurup
Belki diyoruz
Belki...
Oysa günden güne belkiler bitiyor...
Oysa söylediklerimizden de
İsteyipte söyleyemediklerimizden de
Hep yüreğimizi sorumlu tuttuk...
Yürekti kanayan...
Yürekti kanatan...
Dil sustu ya da konuştu önemli değil...
Hayata keşkeler koyduk....
Keşkelerden cümleler kurduk...
Pişmanlığımızı anlattık kimi zaman...
Keşke sevmeseydik...
Keşke tanımasaydık..
Keşke görmeseydik dedik....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!