Hayat daha bir yoğunlaştı sanki....
Ya da biz hayatı yeniden anlamaya
Yeni baştan yaşamaya başladık...
Sessiz sakin bir yaşamanın
Sevinçlerin,
Dostlukların..
Kaç kez sevdiğimi düşündüm
Kaç kez yanıldığımı anladım..
Kaç kez bir başıma kaldım kendimle..
Kaç kez bir duvarla konuştum ben..
Kaç bilinmez gecede..
Belki de ben çok şey istedim
Ve isteklerimin gururlu bir gününe denk geldim..
Gurur bu ya;
İnat etti işte...
Ah bu inat...
İnat dedik;
Aşk adama çok şey öğretir....
Çocukluğu bile...
Elinden elma şekeri alınmış bir çocuk gibi olursun...
Ha aşkı kaybetmişsin...
Ha elma şekerini..
En değerli şeyin değil midir?
Hayatı nasıl yaşadığın değil...nasıl baktığın önemlidir....
Siyah beyaz günlerde mi hayatımız renkliydi.....
Yoksa renkli günlerde mi hayatımıza siyah beyaz perdeler çekildi.....
Gözümüze çekilen bu perdeler birer gerçek miydi?
Ah şu mangal kömürü....
Önce yanmıştır "için için"....
Sonra yakmıştır o biçim...
Sönmüştür sonra kül olmuştur...
Ve o yangından;
Bir "hiç" doğmuştur...
Ve kimbilir ki uzattığımız ellerimize
Uzattığımız ellerden
Bir hayalden demiyorum...
Bir hayal kırıklıklarından
İnce bir damla düşer..
Ve biz bir umutla yine de deriz ki;
Umurumda olmayanlar yanımda olmasa da olur...
Kim demiş kol kırılır yen içinde kalır diye...
Kalp kırılır dost içinde kalırmış aslında...
Dost...
Musun?
Değil...
Ne kadar bencil olsan da...
Paylaşacaksın bir şeyleri...
Aynı güneşi....
Yıldızları paylaştığın gibi...
Ne kadar 'sadece benim' desende...
Bölüşeceksin birşeyleri...
Hayat bazen bir fedakarlıktır....
Yaşantından
Günlerinden
Benliğinden fedakarlık....
Kişiliğinden fedakarlık yapmadan...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!