Huzur kapısına müracat ettim
ağır ol, nerede kaydın dediler
nefes nefeseyim, kılpayı yettim
sarhoşdun ne zaman aydın dediler
sarhoş değildim bana inanın
yola çıkdım sabah vakdi bu çölden
vuslat sen olmasan dayanamazdım
fayda umdum sözden şiirden gülden
bir selam salmasan dayanamazdım
bazen engin dağlar çıkdı önüme
Bir sevdaya düştüm, özü kaybettim,
Nerede kaldım ben, nerde haniyim?
Dünyanın yükünü çekmeliymişim,
Vur sırtıma kader, ben de faniyim!
Bu cılız bir feryad boşluğa doğru,
Bir viraneyi sarsa hanımeli sarmaşık,
burada benim mahzun fakirhanem yıkılır,
en temiz duygularım nasıl oldu karmaşık?
Gün olur, gurur duyulan sevgiden de bıkılır!
Bıkdımsa bu sevgiden, mesulü sen değilsin,
en güzel şiirimi sana uykuda yazdım
maalesef bu aleme onu taşıyamadım
hasbelkader kalbine doğan melali sezdim
karanlıklarda senin için ışıyamadım
acziyetim müebbet hicrana mahkûm eder
arkadaş bildiğim güzel insanlar
sizin için serdim post arkadaşlar
sizedir ikramım ihsanım canlar
simit ayran döner tost arkadaşlar
pejmürde halime fena takdınız
Bir küçük değişiklik
Denizi son seyretdiğim gündeydi,
İki yuvasız kuş kumda buluşdu.
Öfkeli rüzgarlar feci zindeydi,
Günahsız bir çocuk derde alışdı.
bir berrak tasvirdi senin cemalin
bir de bana gülsen diye bekledim
vuslatıma mani son ihtimalin
üstesinden gelsen diye bekledim
Aydın Bayrakdar, Almanya 16 Temmuz 2013.
Yeniden mi çağırdın beni yanına,
tekrar sever miyim? Bilemiyorum.
Son nefesimi de tadlı canına
yorar sever miyim? Bilemiyorum.
Hiç kârım olmadı çileden başka,
Az mı geldi yeni ikramlar sana
esaret-i nefs'den aymamışsındır
mutluluk elinden kaçdı mı yine
ihtiras yüzünden duymamışsındır
bana ihsanın toz toprak ve kumdu



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!