Olmak isterdim, bir ayakkabı boyacısı,
Sırtımda sandığım, üç beş ekmek parası,
'Boyayalım mı? abi, vallahi ne verirsen',
Hatta çok ta güzel cila atarım istersen.
Siyah, kahve, laci, birkaç yeni boyam var,
Merak etme, sana göre iskemlem de var,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Reşide sarıkavak'ın sokak çocukları şiirinde nasıl bir gerçek sokak acısı varsa, sizin de ayakkabı boyacısı hikayenizde sanki bin yıldır ayakkabı boyayan bir şair satırlırı var..
Tebrikler
Ne güzel anlatmışsın dost..güzel....
hüzünlü ama günümüz gerçeklerinden
kutlarım
sevgilerimle
Tansel Yegen
Merhaba dost önce şiirine tebriklerimi iletiyorum çok güzel...
Bunuda bir zamanlar ben yazmıştım zannediyorum Kurban bayramında senin şiirdeki gibi edebi değeri yok ama bu da bende dökülmüştü... :)
Bayram mutluluğu
ayakkabı boyacısı oturmuş seyrek fırçası elinde
tek ayağı kırık plastik taburesinde beklemekte
etrafı cıvıl cıvıl kaynıyor herkeste pür neşe
haykırıyor ayakkabıcı gelin diyor yanıma
sizin bayramınız zaten cebinizde fazlasıyla
benim bayramım sizin pabuçların boyasında...
Mutlu Ayar
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta