.
.
.
-nöbet-
ne geceden saklanabilir ne ışığa yakın olunabilir
kağıttan binlerce tapınak diziliyken gözlerime
benden selam olsun tüm nöbetlere
kanadı kırık günahlar uçuşur –öylesine-
öylesine asi öylesine parçalanmış
ve sahtesinden ayırt edilemeyecek kadar dipdiri hissiz kanatsız bu melekler
üstelik bahar memeli akmak için sabırsız!
-ulaşmak-
elleri en tat aldığım yerleri
tutukluk yapmış paslı bir tetiğin yalnızlığı gibi
(bana ait olduğunu hissettiriyor)
bu nedenle daha bir sokuyorum koynuma daha çok ısıtmak hissi doğuruyorum
ısıttıkça atıyorum içimden!
-bırakıp gitmeler-
elbet ardından bakmakta hoşluk veriyor
ayak seslerinin dilini çözerken unuttuğum ne varsa toprağında soluyorum
üstelik arkasına bakmama! soyluluğuna bayılıyorum
upuzun ve grisiyah paltosunun bacaklarının arasından savruluşuna
içimde tepinen binlerce kelimenin
ve dudaklarımın
ve sesimin zayıflattığı kalp atışlarıma kadar her şeyimin
ardında bıraktığı ayak sesleriyle yok oluşuna!
-kabulleniş-
yaşlandım yüzümde derin çatlaklar oluştu dedim!
kasım patladı adı çiçek oldu dedi!
saçlarıma yakışmadığı kadar çoktu masumluğum
bana birazcık sen bağışla dedim!
gün gelecek kimse hatırlamayacak bırakıp gittiğimi şiirlerinle avun dedi!
-son söz-
kum saati duruyor - yoruluyorum!
.
.
.
Kayıt Tarihi : 13.11.2010 20:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

bana birazcık sen bağışla dedim!
gün gelecek kimse hatırlamayacak bırakıp gittiğimi şiirlerinle avun dedi!
-son söz-
kum saati duruyor - yoruluyorum!
..
kutluyorum usta kalemi
saygılar
TÜM YORUMLAR (4)