susamışlığın izi duruyor burada.
kanın
şehrin çatlamış betonlarından sızıyor.
sokağına uğramadı mı hala;
o göğsünü kemiren
kızıl akşamüstü?
hakikatin
kusurlu elleriyle okşanmayan
ahh o güz saçların!
milyon kere sivrilttiğin içine,
ahh o kalem batışları!
sil at tenini yarıp akan
şu sarnıç yalnızlığını,
yık şu camları örülmüş duvarların
pencere hırıltılarını..
anımsa,
ve durma
arala parıldayan ferahlığını perdelerin...
...
gamzen batıyor
ay yükselince doğudan,
kemikleşen
şartlı bir fermansın boynuma
sararan bir koridor konukluğun.
sıyırsam omuzlarından
şu ah sıçramış ömrünü,
sırça kırıklı kaderine
katladığım cümleler dökülse.
keder günlüklerini sırla sevgili
tarifsiz kışa çeyrek var......⚘
.....özlem/
ağustos/yirmi
Kayıt Tarihi : 20.8.2025 23:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!