Kilit vurduğum şehrini gezdim bugün
Lahitlere yazılmış şiirleri okudum
İsmi hep “sen” olan sokakları gezdim
Mabedsiz şehirler yaşamazdı bilmezdim
Ağlamak ne güzeldi, ağlamayı özledim
Neler alıp götürdün benden;
Canım yanmıyor şehrinde yapayalnız gezerken
Ağlamayı mı unuttum
Lahitlerden birinde mi kaldı kalbim
Ruhlar bile terketmişken bu şehri
Oynamasını hayal edemiyorum çocukların
Şehrin en güzel meydanlarında
Gökkuşağı heykelleri yapmıştım en son
Açmayacağını bildiğim için güneşlerin
Rengarenk bir şehirdin
Ve solmayacak asla rengin
Gri renkli gökyüzünde değişmez çünkü hiç iklimin
Plastik güllerle bezemiştim her yeri
Gerçeğine sen lazımdın, soldular sensizlikten
Takvim yaprakları kadar serpildi tek gerçek ağacım
Yakışmadı o cılız ağaç şehrine
Çevirdim etrafını pembe hayal duvarlarıyla
Sokaklarında hiç gezmediğin senin şehrin
Sadece bir masal gibi krokisini dinlediğin
Ve sormadığın
En büyük meydanını neyle süslediğim?
Kayıt Tarihi : 11.4.2020 01:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)