Ne isterdim bilir misin?
Sevdalıyım bir karıncanın azmine,
Bir arının aşkına vurgunum,
Bir serçenin tevekkülüne.
İsterdim,
Can evinden vurdunuz
Azıcık ümidimiz vardı,
Onun da kanadını kırdınız.
Güvenmek suç mu,
İnanmak, sevmek,
Bel bağlamak.
Tezek kokusu yayılır etrafa bacalarından
Kurt sesleri yükselir bozkırında gecelerinden
Gelinler ayrı düşer nice zaman kocalarından
Bir samimiyet kokar Anadolu'nun havasından...
Yuvasından çıkar yılanlar, çıyanlar
Karı seyrediyorum
Muhabbet kuşum da beni
Çok yaramaz
Burnunu herşeyin içine sokuyor
Sıcak çaya sokmuştu bir seferinde...
Çaya şeker atamıyorum,
Kaldırımda yürüyorum
Kendi kendime gülüyorum.
Hayalimde bir gül oluyorum.
Üzerime bir arı konuyor,
Bir hâl oluyorum.
Sopayla vuruyorum,
Firavun ve Hitler saçını başını yolardı
Bu kadarını neden düşünemedik diye.
Alçaklığın nirvanasına ulaştı siyonizm.
Şu an bir kıyımın adıdır Filistin.
Her Firavun'a bir Musa yeter
Öyle kibirle yürüme
Sakın satma çalım,
Bak kimleri yere seriyor ölüm.
Kârun gibi övünüp
deme sakın, ben varlıklıyım.
"Kim tağutu inkâr edip Allah'a iman ederse, şüphesiz sağlam bir kulpa tutunmuştur." Lokman 22
Kuşku
Yıkar kocaman sırça köşkü.
Ve biter bütün coşku.
Yakar nihayet tertemiz bir aşkı...
"Sabahleyin derhal baskın yapanlara,
Orada tozu dumana katanlara" (Zilzal)
Kapanacak tüm devirlerin son işareti
Zuhur ediyor bir bir dikkatle bakın.
Feraset sahibi kulların mahareti
İki kardeş çıkmıştı uzun bir yolculuğa
Gideceklerdi, ulaşacakları konağa.
İyi huyluydu biri, bencildi bir diğeri
Yol ikileşti konuşurken ileri geri.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!