Avni Gümüş Şiirleri - Şair Avni Gümüş

Demişki; yilik yap denize at
Selfi cekip ekrana atıyorsun
Hayırda yarış, verdiğini unut
Dönüp, dönüp arkana bakıyorsun.

Kimine başka selam veriyorsun

İdris dağı bölüm, bölüm bölünür
Her bölüğü bir dereden bilinir
Zorumuş ayrılık sıladan, yardan
Ciğerim yanıyor, bağrım delinir

İdris dağı senin başın duman kar

Dilin ayarı iyice bozuldu...
Ecdad-ı izam-ı tanımak lazım.
Hayasızlığın lugatı yazıldı,
Fitneden bu nesli korumak lazım

Ne büyük; nede küçük tanınıyor.

Tüyü bitmedik yetimin hakkı var,
Yarın Hakk divanında senden sorar.
Daima işi ehlinde kıl karar,
Dikkat et! Beytülmal talan olmasın.

Hesap var; Mahkeme-i Kübra'da,

Ulaşırsa bir çift sözüm olacak
Bundan yıllar sonra bizi sorana
Kaçar olduk herkesten köşe bucak
İflahımızı söktü bu korana

Ne olduysa bizlere, bir hal oldu

Allah Allah nidaları dillerde,
Gökyüzü gürlesin, çöller savrulsun.
O rasülün aşkı var gönüllerde,
Memedim geliyor, şafak kavrulsun.

Doğudan da geçeriz biz Fırat'ı,

Güneşte ıslandık, yağdı kuruduk.
Tufanla estik, rüzgarla yorulduk.
Dostla kem olduk, düşmanla sarıldık.
İşte biz o gün, orada vurulduk.

Bilemedik hallerin kolayını,

Gönül bahçesinden usulca esen,
Canevine dolar da tufan olur.
Düşlerde görülen, hayale gelen,
Sinede birikir de boran olur...

Viran etti, odur, sebebi halim,

Ürümüş, diz çöktürecekmiş bize;
Sarı yeleli çakal, şu kart köse.
Vatanımız belli, yurdumuz belli;
Bekleriz, bi tarafın yiyor ise.

Ölümden öte yol varmıki; sanmam,

İbrikci başına bakın, ne olmuş.
Azameti bitmiş sararmış, solmuş.
Üstüne yağmur yağmış, güneş doğmuş.
Sıcaklarda eriyen buza dönmüş.

Bu hayatı hep böyle gider sanmış.