Ve sonra,
Çoğu kişinin gerçek yüzünü görebiliyorsun.
Zaman gerçeği sana damıtarak gösteriyor!
Bu zamanda,
Adliye koridorları boşanacak çiftlerle dolup taşarken
Televizyon dizilerinin aşk üzerinde bu kadar yoğunlaşmaları
Çok tuhaf!
Sonbaharın yaprak dökümünden
Çıkmıyor memleketim
Vakitte Sararmış insanlarda
Dökülüyor dallardan yapraklar
Uyu bebek, ıslak kumun üzerinde
Kendi yatağında uyur gibi uyu.
Annen üstünü örtmezse,
Sular üzerini örter
Yorganın yok diye üşümezsin.
Dil, öfkenin güçlü silahıdır.
Öfke, devreye girince silahını kullanıyor
Ya yaralıyor, ya sarılmaz yara bırakıyor
Ya da öldürüyor.
Kurtaramadık affet bizi
Yerin derinliklerinde mi arasak
Yoksa gökyüzünde mi
Ne elimiz uzanır sana ne sesimizi duyurabiliriz
O kadar uzaksın ki görünmez oldun
Ne aydınların kalemi
Güzellik; seninle başlar, seninle yol alır ve seninle çoğalır
Sancılanıp da sevgi doğuran tek yersin Antakya
Sakın kırılmayın bize dost iller
Kardeşliğin, iyimserliğin, barışın, hoşgörünün sembolüdür Antakya
Unutmadık mümkün mü unutmak
Zaman unutturmaz seni
Sensizliğe de alışmadık
Hala bir yanımızda yaşıyorsun
İstesek de istemesek de
Yıllar büyütüyor bizi
Bahar gelmiş,
Her taraf gelincik, papatya kokuyor.
Portakal çiçekleri başka, limon çiçeği başka
Kim bilir hangi çiçeğin özüne konmuş
İçimizdeki arı?
En çok sana yakışır
Sevmek, sevilmek
Özlemek, özlenmek
Ne çok yakışmışsın hayata
Ne çok yakışmış hayat sana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!