Mersin - 15.02.1998
ben; tenhayı gözleyen pencere, karşılarken karanlığı
derzlerimi titreten fırtınadaki cehennem tutsağı
sen; ilahi gün ışığı, gecenin çatlağından dökülen
soğuk betonlarda bir yansıma, cennetten eksilen
ben; her açıldığımda parmakları kesen paslı tel çıkığı
eşiğimden boyasız duvarlara işlenen kızıl yağmur artığı
Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.
Devamını Oku
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.