Ateş Olmayan Yer
Ateşin keşfi, belki de medeniyetin bu denli gelişmesinde en önemli etkendir.
Ateşle yaptığımız işleri yapamadığımızı bir düşünün; Sadece toplayıcılıkla elde ettiğimiz besinlerle idare edecek ve avcılıkla elde ettiğimiz etleri çiğ tüketecektik. Bu durumda yaşamın ne kadar süreceği de belli değil.
Bir de ateşi kullanarak, cevherleri işleyip elde ettiğimiz araç gereç ve makinelerin olmadığını düşünürsek vay halimize.
İlk devirlerde kabileler arası iletişim bu kadar yaygın olmadığı için, toplumlar daha çok kendi içlerinde kalmışlar ve iç dinamikleri ile yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Bu nedenle yerleşimler, etnik ve kültürel olarak büyük ölçüde homojen kalmışlardır.
Hayatta kalmanın zor olduğu bu dönemlerde edep ve edebiyat arka planda kalmış, deneme yanılma yöntemiyle öğrenilen bazı şeylerle hayat idame ettirilmeye çalışılmıştır. Burada adına bugün de ata dediğimiz yaşlılar ve öğretileri önem kazanmıştır.
Bu ataların, sözlü birer yasa hükmündeki öğretilerine de atasözü denilmiştir.
Toplumun öğrenme kapasitesi arttıkça, yeni yeni atasözleri ortaya çıkmışsa da, tüm sözler kulaktan kulağa yayılıp ilk günkü tazeliği ile hayatta kalmışlardır. Oysa ilk çıktıkları günden itibaren, kendilerini çürüten sayısız atasözü de devreye girmiş bulunmaktadır.
İlerleyen dönemlerde iletişim olanakları arttıkça, bu etkileşimin doğal sonucu olarak, toplumdaki homojenlik te bozulmaya başlamış ve atasözleri de anonim bir hal almaya başlamışlardır. Günümüzde çok az toplum homojenliğini koruyabildiği için hangi söz kimin atasına aittir, ayırt etmek bir hayli zorlaşmıştır.
Medeniyetin bilinen en az beş bin yıllık tarihinde, birbirleri ile dost olmaları mümkün olmayan sayısız toplumları görmek mümkündür. Bu toplumlardaki atasözlerinin birbirleri için kabul edilebilir öğreti oldukları iddia edilebilir mi?
Medeniyetin bu denli geliştiği günümüzde atlara binmek için ihtiyacımız devam etmektedir. Atalara ise onların hatalarından ders almak için.
Atasözlerine fazla kulak asmamak gerekiyor; Çünkü artık denizaşırı ülkedeki ateşin dumanı buradan çıkabiliyor.
Kayıt Tarihi : 30.12.2014 18:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Tebrik ediyorum.
Ziyaretiniz onur verdi hanımefendi.
Hiç şüphemiz yok Sn. Uygun. Kim neye çalışıyorsa, karşısında onu bulacaktır mutlak. Yorumunuza teşekkür ederim.
teşekkürüm ve saygılarımla,
mahir kaleminizi tebrik ederim.
Değerli Arkadaşım; hak etmediğimiz övgülerde bulunmuşsunuz, teşekkür ederim.
TÜM YORUMLAR (10)