Ey ulu önder, senin izinde
Aydınlığa koşmayı düşlüyorduk.
Sarsılmaz iradenle gösterdiğin yolda,
Geri adım atmadık, bir soluk bile.
Hani demiştin ya,
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." diye
Bilimle aydınlansın istedin bu topraklar.
Bulutlar kararıyor bazen göklerde ama,
Cahillikle besleniyor kimi okumuşlar.
Cumhuriyet dedik, kadın, erkek yan yana,
Senin çizdiğin birlikteliğin ufkunda.
Bak şimdi, bazı aymaz kafalarda hâlâ,
İlkel, yobaz zincirler gıcırdamakta.
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”
Diye haykırdın,
Sözün kulaklarımızda çınlamakta her gün.
Pusuda bugün bile, az gelişmiş beyinsizler
Yer yer, sinsi sinsi
Demokrasiyi yok etmeye niyetli.
Laikliği sen aşıladın bize,
Şeyhleri, dervişleri yok ettin kökten.
Şimdi bak, hain tuzaklar kurulmakta yeniden,
Kahpeler bilimi getiremez dize.
Ey Gazi, her sözün yansımalı bu topraklarda,
Serbest düşünmeyi sen yaydın dört bir yana.
Ne yazık, düşünceler prangalar altında,
Özgürlükler çekiliyor zifiri karanlığa.
Zaman zaman çatırdıyor temeller,
Herkese biçilmiş bir fiyat, var bir yanılsama.
Ve biz, yeniden doğrulmak için,
Senin ışığına bakıyoruz, o parlak ufkuna.
Unutmayız seni, kalbimizde her sözün,
Devrimlerde biz varız, sesimizde sen.
Seninleyiz soluduğumuz her nefesimizde.
Rahat uyu, mirasın güvenilir ellerde.
Ey yüce Atatürk, bil ki izindeyiz,
Sonsuz ışığın, hedeflerin yüreklerimizde.
Söz verdiğimiz senin yolun, binlerce kere.
Devrimlerinle halkı aydınlatacağız.
Abdullah Demirel
9 Kasım 2024
Kayıt Tarihi : 9.11.2024 23:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!