Çalınıyor burnuma bir kadının kokusu.
Sağımdan sarılmış bir kadın.
Göğüsümün solunda başı bir kadının.
Lakin hiçbiri sen değilsin.
Şimdi işte sana, yokluna dair,
Ölümsüzlükle lanetli bir dangalağın
Sonsuz yarasının
Sonsuz kere dağlandığını hayal et
Sonsuz kere sonsuz bir acı eder bu ve
Sonsuz hızla kanıksanır bu acı
Bir sakat AT
Vurulmuş ki
Öyle güçlü bir tüfekle
Başının arkasından
Başının arkasından
Düşmüş yere birden
Ayın yüzünü göstermeye niyeti yok bu gece
Kulağımda çınlayan hangi dilde yazıldığını bilmediğim şarkı
Sol elimde babaca sarılmış tütünüm
Sağ cebimdeki elimde özenle bilediğim bıçağım
Eşlik ediyor
Ağlan kadınlar gördüm
Bazıları ulu orta, kaldırımda oturmuş
Bazıları yatak odasında, kapı ardında
Bazıları çocuğuna sarılmış falan
Bazıları diğer ucunda telefonun
Hepsi ama
Neden sevmiyor kimse beni?
Çirkinim gayet diye mi?
Versen ya mein Tanrı belamı
Beyaz üstü dal budak mavi
Gördüm kadın
Özlemimin üzerine karlar yağdı
Senden gayrı her şeyi özler oldum
İnatlaştığımız o şarkıyı dahi dinler oldum
Nasıl oldu bütün bunlar?
Diye sorsam makus talihime
Yine cevap gelmez
O kadını düşünürken
Saat iki
Geçmişimden heyecan uyandıran bir korkuyla
Yüzleşiyorum.
Sanki benden başka herkes
Mutluymuş gibi geliyor
Kimi zaman olmadığımı farkediyorum
Titrek bi elemle ellerine sarılıyorum
Avucumda avucun şehvetine tapınıyorum
Dudakların aşka davet ediyor
Ellerin diyorum
İdraksızlığımın ufkunda
Taze aşıkların ölüsü
Nihayetsiz buhranlarımla
Kulağımsa absürt gürültü
Spekülatif düşlerin zannı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!