O yerler…
Unutulmuyor, bir türlü “o yerler”
Ne yaparsak yapalım, mantık mahkûm oluyor duyguların isyanına ve o yerler hep çekiyor bizi; “gel, geçmişi gör…” der gibi…
Kendi ruh haliyle düşen bir yaprağı birleştiren, kendi yalnızlığıyla dümeni kilitlenmiş rotasız bir gemiyi eşleştiren bir anılar diyarı…
İstenmeden yaşanılan birliktelikler…
Yağmur taneleri misali hatıralar denizine akan gözyaşları…
Kaldırımlarda kimsesizliğin ayak izleri…
Eğer kral olsaydım.! Çiğneyerek tahtımı
Memleketin halkını dizlerine sererdim.
O kuvvetli hükmümle bütün tacı tahtımı
Bir tek bakışın için sana feda ederdim.
Eğer Allah olsaydım.! O heybetli, o derin
Devamını Oku
Memleketin halkını dizlerine sererdim.
O kuvvetli hükmümle bütün tacı tahtımı
Bir tek bakışın için sana feda ederdim.
Eğer Allah olsaydım.! O heybetli, o derin



