Günlerimi yazıyorum geceye
Şiirlerimde seni tüketmedim
An be an yaşıyorum delice
Seni asla maziye gömmedim
Özlemlerim aşmışken beni
Sessizce giderim demiştin
Oysa ki gecenin sessizliğini bozan
Ayak izlerin vardı senin giderken.
Gözlerindi karanlığı delip
Yüreğimi ateşe veren…
Sevda ikliminden hazan esti yüreğime
Bir bir dökülüyor yapraklarım
Savruldukça bu aşkın peşinde
Koparmadığın bir tomurcuk kaldı…
Gözlerimi kör etti sevdalı bakışların
Gecelerimi kattın karıştırdın.bomboş bir huzur vardı sanki senden önce..boşluğun huzurunu yaşıyordum.ses yok,ışık yok.bu kadar meşguliyeti yoktu beynimin.yüreğim sancımazdı böyle, gözlerim bu denli ağlamazdı…
Sığınağımı yerle bir etti gelişin.bir tek gecelerim vardı bana kalan, onu da sen aldın.Ve şimdi hoyratça kullanıyorsun.
Ne kaldı ki bana, benden geriye? aynalarda bile seni gördüğüne göre bu gözler…söyle, sence ne kalmış olabilir bana?
Davetsiz gelişin ve sorgusuz gidişin…nasıl bir bencilliktir ki bu? dilindeki birkaç sevda kırıntısı sözlerini de avuçlarıma bıraktın.ben ne yapacağım şimdi düşündün mü hiç? düşündün mü, giderken ayaklarının altında paramparça ezdiğin yüreğimin halini? hiç mi sıçratmaz tatlı uykundan, ciğerimi dağlayan feryatlarımın sesi? nasıl bir kaygısızlıktır bu?
Ben mutluydum senden önce.gözlerinden önce her şey daha güzeldi sanki…baktığım kör karanlık bile daha bir aydınlıktı.nasıl bir nankörlüktür bu? anlayamıyorum seni. kimsin sen tanıyamıyorum artık.yokluğunda bile bu denli zulme ne hakkın var?
Ey AŞK! yetmez mi bunca acı…böylesi seven bir yüreğe bu yaşananlar reva mı?
Bir avuç toprak belki de her şeyin üstünü örtecek.
Bir küçücük yüreğe neleri sığdırmıştık oysa biz.
Her adımda titrerdi asfalt, binlerce titredi biz elele yürürken.
Unuttun mu? az mı kaybettik kendimizi bir parça su birikintisinde okyanus hayali kurarak! Az mı mırıldandık ‘’Mehtaplı Geceler’’ de
Niceydi, gözlerimizin rengi karışırdı birbirine…
Bir rüyaydı belki de gördüğüm
Sen, ben ve tüm ışıltısıyla masmavi deniz…
Bütünüyle bağlanmış tutsak yüreğim
Bir sahil kenarı,
Bir gece vakti…
Bir ağaç altıydı sevdamızın yerleşim yeri.
Bir damla suya muhtaç,çölde bir mavi gül var
Hasretle beslenmiş hep,vuslat zamanı kollar
Güneş yakar nafile,zaten yanmış yapraklar
Bir mavi gül var çölde,bülbülünü arar...
Bütünüyle bağlanmış,bırakmaz toprakları
Yağmura açtım bu sabah gözlerimi
Sanki uzaklardan bir haber getirmekteydi
Saçlarımı okşar gibi yavaş yavaş
Sanki senin ellerindi
Bir uğultudur rüzgarda adın
Adına ıslanıyor bu sabah koca şehir
Bir bendim uyandığımda bu kör sabaha
Bir de koskoca bir boşluk vardı etrafımda
Nedendir bu havadaki kasvet...
Neydi bu aşıklardaki rehavet? ...
Bunca kolay mıydı aşka bürünmek...
Bu kadar mı kestirmeydi sevdaya giden yollar? ...
Hiç beklemediğim bir anda çalındı gönül kapım...Korkak, ürkek değildim bu sefer tam tersine...Bir cesaret açtım kapıyı...Sorgusuz sualsizdi bakışlarım.İlk defaydı belki bu nazlı yüreğimin böyle çarpışı, ırmak ırmak akışı...İlk defaydı, gözlerim görmez, sesimin çıkmayışı...Oysa ki yazmak vardı onu şimdi kitaplar dolusu, haykırmak dünyaya avaz avaz belki de...
''SENİ SEVİYORUM ''...
Hiç bu kadar anlam dolmamıştı belki de icad edildiğinden beri..Aşk bu kadar doludizgin yaşanmamıştı hiç, bu nazlı yürekte! ! ! Aşk yürekte ama, aşıkım nerde?
Hiç beklemediğim bir andı, kapıyı çekip gidişi.Oysa ki, yürekten içeri girdi bir kez, gitmeler gitmek değil artık, bilmez miydi? Her yerde hala ilk günkü gibi izleri... Yüreğimin titreyişleri...Bilmez miydi, aldığım nefesimdi...Nefes almak istiyorum... Damarlarımda dolaşan her damla kanım...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!