Kendisini doğumundan beri anlamaya çalışan birisi.
Kafedeyim oturmuşum kederimle,
Camdan seyrediyorum aşk gemilerini.
İstedim garsondan bir kederli latte,
Gözlerim ışıldadı, bir Akdeniz beyefendisi.
Gülümsedi, yaklaştı, sordu "Nedir bu kederin sebebi?"
Uzaklara dalıp gider benim annem
Sanki karşısında deniz varmış gibi
Ama düz küflü duvarlardaydi gözleri
Gözleri şelale olup giderdi aniden
Annemin gözleri bir tablo misali
Picasso nun sanatından
Bırak dünya yıkılsın
Bırak kıyamet kopsun
Bırak insanlar birbirini yesin
Sen benimleysen umursamam
Ay ve güneş birbirine girse
Esmer suratının altındaki şeytanı
Görüyorum üçüncü gözümle diğerlerinden farklı
Senden korkarlar tıpkı bir ölüm gibi
Ama bilmezler ki korkmalari gereken senin yeşilinin ta kendisi
Zorbalığın vücut bulmuş hâli gibisin
Şehrin sokaklarında yürüyorum
Her sokakta sen cikacakmissina
Sanki 711 km daha yakinimdaymiscasina
Yanimdaymissin gibi yürüyorum
Sokak lambasının altında oturuyorum
Evimde keyiflice kitap okurken
Bir anda polis dadandı kapıma
Kapıyı açar açmaz ellerimde kelepçe
Boynumdan tutup attı beni arabaya
Gözaltına aldılar loş bir ışıkta
Neyim Ben et parçası mi?
Yoksa sadece vücud mu?
Ruhum var mı benim?
Ya da bir düşüncem mi?
Kendini sevmek bile,
Geri döndün o büyük savaştan,
Ellerin kanlı, gözlerin yaşlı.
Kapıyı çaldın, elinde çiçekler,
Ama ben evlendim çoktan, hayırlı işler!
Bana yalvardın, “Yapma Muazzez!” diye,
Sensizlik.
Nolur beni bırakma sevgilim
Sensiz dünyam nefessiz
Nolur gitme sevgilim
Herseyim yarim sensiz
Sen iste bebeğim
Etrafımda uçuşan kelimeler
Halının altına supurulen cümleler
Ve beynimde yankılanan fisil fisil sesler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!