Aşkumar / Nurkan Gökdemir Kitabı

KİTABIN ADI : AŞKUMAR
TÜRÜ : Şiir
ŞAİRİ : Nurkan GÖKDEMİR
1965 yılında Ankara’da dünyaya gelmiş Nurkan Gökdemir. Sanatçı bir ailede geçiyor çocukluk ve ilk gençlik yılları.İlkokulu ,ortaokulu ve liseyi Akşehir’de okuyor.Müzik ve folklor etkinliklerinde aktif olarak bulunuyor.
1986’dan 2018’e değin memuriyet yaşamı sürüyor.’Manevi yaşam ve sanatsal gelişimi istemlerinden dolayı emekliye ayrılır.Bu güne değin İşletme,İlahiyat önlisan,sosyoloji lisans ;seslendirme,yaratıcı drama, diksiyon eğitmenliği gibi alanlarda eğitim süreçlerinden geçiyor.
İlk şiirleri Promete’de çıkıyor.Sonraları ise Asanatlar,Kümbet,Çıngı,Bekir Abi,Kara Kedi,Mahur Beste,Barbar,Yarpuz,Kalemlik,Edebi Köprü (İran),Yılkı Atı,Akatalpa,Artemis,Adalya,Hece Taşları ve Şiir Sarnıcı adlı dergilerde görünüyor.
AŞKUMAR, Aralık 2022’de Asanatlar’dan çıkmış. Şair,ilk kez okurlarıyla buluşacak 43 şiirini ‘Aşk İle-Davası Gül Kokanlara-Umut Hep Var Sonsuza’ adlarını verdiği üç bölümde 102 sayfaya dağıtmış.
Yapıta adını veren şiir :
AŞKUMAR
Eser poyraz yılkı tepelerinden eser yit uçurumları üzerinden
savurur yerleri uzmavi göklere narini kalpleri yeşim düşlere
Ser verir sır vermez er düş yolda berk sabırla aşılır şer sayrı
ak inançla sükûtla kısalan vargı dehre ulaşır Aşk huzurunda
Som gümüş zümrüt pırlanta yağar yere ışıl uçmağı ne varsa
doluk bulut coşu rahmet mazluma muştu ola Umut Hürriyet
Arınır karayüzlü ins kirlerinden gafletî sâfilin kör talihinden
yabanıl kemsürüngen âlem siler kanizlerini kabil tarihinden
Büyür deryalar dalgalarla delice göklere akar bir gece gizce
Aşkumar düşler gerçeğe erer ve cezbede zerreler erir küll’de
Uyanır zaman pus/u uykulardan korbasan erte ölümlerden
ve soyunur güneşe yaşam/küsü tinler sayrı çürüyü bedenler
Ağar imdi ay/yıldızlı yer gökler Aşk’a râm olur birr âlemler
bengibahar umutlar esence kuşlar ve nâzeni rengâri düşler
Aşkumar’ı okurken çoğu şiirleri üzerinde çalıştım Nurkan GÖKDEMİR’in.İdeolojik paftalara ayrılmadığını gördüm metinlerin. ‘Ölüm’ dışında mutlak vargılar peşinde koşturmayan dizler .Arada bir şeyler bulmak ve bundan hoşnut olmak ereğiyle çokça veri sunulmuş.
Bireyselliğin oturmuşluğu bağlamında temkinli davranıldığını gördüm.
Hemen yanıt vermek için erken, hemen yanıt vermemek içinse gecikebilir bir soruya gereksinen dizeler karşımıza çıktığı da oluyor. Heyecan öğesi kontrollü bir belirleyicilikte ; bu nedenle yoğun düşünülerek, duyularak kaleme alınmış bu dizeler. Bazı şiirlerinde ise minimalist bir tutumla,sessiz bir şekilde kurulmuş bağlantılar yok değil.
Hem gözle görülebilir bir çekiciliğe hem de gerçek olarak duyguların uğradığı değişmelere sahip bazı şiirler, çok katmanlı ve çağrışımsal yönelimlerle beklenmedik sızmalarla biçimlendiğini duyumsatıyor.
Bir şairin ; varlığa,tin’e,doğaya,şiirde odak oluşturabilecek sayısız olguya baka baka kendisini kavramasının şiirleri yer alıyor AŞKUMAR’da demek yerinde olur.
Düşünceyi daha yakında tutma heyecanıyla bazı dizelerde merkez kaymalarının gerçekleşmesine olanak tanımış ;böylelikle; yolunu ve yönünü iyi çizmiş Şair.İçedoğuşların duygusal,düşünsel tepkiler vermesi özgürce kotarılmış.Böyle bakıldığında varlık sorunsalının yorumlanması okura bırakılmış, demek olası.
‘’ can ağabeyimin hâtırasına’ diye ithaf tümceleri düşülen Derin Bir Tebessüm adlı şiirinde örnekleyelim:
‘’
…
bir mucize olsun!
biz kazanalım onu diye
nice dualar ettiğimiz
zamanlar geçti
gitti can
bitti umut
yandı gün
.
.
.
erkenden
sessizce
vedalaşmadan
tek bir söz
mırıldanmadan
duyamadan dünyayı
gitti o yiğit adam!
….’’
Çözgüler,türlü söz birliklerinde,dize bütünleşmelerinde anlam bulmaya yatkın gibi bir görünürlükte olsaydı eğer şiirlerdeki estetik kaygının kaybolacağı algısı yok olurdu.İşte bundan dolayı Nurkan GÖKDEMİR,inandırıcılığı yakın planda tutan somutlukta çiziyor lirik iletilerin fotoğraflarını. Solgun Cennet Çiçekleri’nde bunu görmek olası:
‘’ve yaşasın
hayatın ışıyan renkleri
duy beni!
daha çok bahar solmasın
çiçekler koparılmasın
öz dalından
‘’
Aşkumar’ı başarılı şiirlerden oluşan bir kitap olarak gördüm.Yeni biçimciliği savlayan kısa dizelerin istiflendiği şiirlere de yer verdiği için özgünlüğü başka değerde. Bu nedenle;iyimser,olumlayıcı bir gözle bakabildim bir okur olarak.
Örneğin :
Katre Gül ve Aşk
gülüstü katre
katrüstü gök
göküstü Aşk
gül katre ve Aşk
iner usulca
narin kalplere
uysal karların
inişi gibi ipil
sır göklerden
düş yerlere
katre gül ve Aşk
usulca
narin
kalbe
yağan
beyaz
kederdir
Aşk
ve
Rahim
ve
Rahman
Anlamın ilerletilmesi sırasında, bağlamların deformasyona uğratılması kaygısı taşıyan dizeler de yok değil.Bu nedenle yaratmaya dönük yönelimler çok ussal olarak gerçekleştirilmiş. Taşlar yerli yerine oturtturulurken titiz davranılmış. İmgeci yaklaşımların olduğu kısımlardaysa anlam,içerik ve ileti aynı payda üzerinde pişirilmiş. Tüm Güzeller Gibi adlı şiirinden :
‘’
bir hayal üzre
tülden kanatlarımla
suretin yazgısına bürünüp
kaybolacağım gözlerinden
tüm dünyalıkların gibi
…
som ışık huzmesiydi
dipsiz karanlığımda
ve belkisiz
bir kayboluş hayali
gözlerimi eskiten
…..’’
Ayrıca, fazlaca dışa dönük olmamaya, şiirlerin türlü anlamlarla yorumlanmamasına özen gösterilmiş .Yorumlama, anlama ve yeniden yaratma bakımından tek bir ruhun gözden kaçmayan kararlılığı ve sağlamlığı kitaba damgasını vurmuş.
Bazı şiirlerine arı,duru sözcükler serpiştirdiğini gördüm Şair’in :
‘özge,esin,ipil,betim,tin,som,yeşim,giz,uz,yankıyan,gizil,tanımsızlık,ardıl,öz,söylence,sayrı,dirim,yaşam,yazgı,erimsiz,sevi,yeşim,yiten,tutsak,özlem,yalın,akça,im,coşu,gizem gibi…
Özgün tümlemeler de az değil :
Huzur mavisi,umu pembesi,esin yeşili,gül şefkati,sonsuz araf yansısı,yerin sıraynası,müjdecoşu geliş,çekimsiz gidişler,yüzüdolun inciler,kar hiçliği,dağ ağırlığı,ölüme yeminli çılgın ayaz,yaralı çırpınışlar,karakış ardılı,bir uçumluk kuş mesafesi,uysal özlemli dualar,karayık nice zaman,yılkı tepeleri,yit uçurumları,yabanıl kemsürüngen alem,karayüzlü ins kirleri,bengibahar umutlar,kör savaşlar,fâniliği yurtsayan gün,akça ağan kuşlar…
Şiirselliğe yatkın düzyazıya yakın metinlere de yer verilmiş yapıtta.
İkinci bölümün sonundaki ‘Diken'in Gülü Kanattığı Geceydi’ bunlardan biri.Üçüncü bölümde ise bu metinler daha çok :
Umuda Çağrı,Düş Dağları/Zümrüt Düş,Masumca,Hayat Mavi bu yönde kaleme alınmış.
Aşkumar’ı çok beğendim.
Gece Giden adlı şiirinin girişinde :
‘’Günışığı !
yolunu sorma bana
…’’ diyen Nurkan GÖKDEMİR’e yeni şiirlerini tıpkı günışığı gibi güzel yollara düşürmesini yürekten diliyorum.
Necdet Arslan