Ben seni düşünürken, zaman eğilir sessizce,
Dakikalar gövdemde yosun gibi büyür;
Varlığın — bir yankı mıdır benim içimde,
Yoksa ben mi senin düşünde var olurum, kim bilir?
Bir bakışın dokunur evrenin zarına,
O anda bütün anlamlar erir bir damla su gibi.
Tanrı susar — çünkü kelimeler yetersiz kalır,
Ve kalp, dili olmayan bir filozof olur,
Kendi ateşinden sorular üretir.
Aşk…
Ne bir duygu, ne de bir bedenin titreyişi;
O, varlığın kendi üzerine düşünmesidir —
Sonsuzluğun kendi gölgesine âşık oluşu.
Bir aynaya bakar evren,
Ve o aynada biz oluruz: iki kıvılcım, tek öz.
Beni senden ayıran şey, beni sana bağlayan şeydir;
Çünkü mesafe — aşkın nefesidir.
Birbirine ulaşamayan iki yıldız,
Birbirine dokunmakla değil,
Birbirine özlem duymakla parlar.
Ey kalbim, neden hep eksiklikle yanarsın?
Belki de eksik olan, seni tamamlayan değil,
Seni anlamlı kılandır.
Çünkü bütünlük, düşünmeyi bitirir;
Ama özlem — varoluşun nabzıdır.
Sevgi, insanın evrende bıraktığı yankıdır,
Bütün acıların arkasında bir anlam arayışı.
Sevmek — görmek değil, görmek istemektir,
Ve her “sen” çağrısı, bir “ben” sınavıdır.
Gözlerinde kendimi bulduğumda,
Kendimi kaybetmekten korkmam artık;
Çünkü bilirim:
Bir ben vardı, bir sen vardı,
Ve aşk…
İkisinin arasındaki sonsuz boşlukta
Tanrı’nın unuttuğu bir nefesti.
Sinan Bayram
Sinan BayramKayıt Tarihi : 1.12.2025 18:41:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!