Aşkın Matematiği
aşk;
3 basamaklı kelime,
birler
onlar
şunlar….
aşk;
en büyük asal sayı,
[ mutlak değer ]
ya da değmez.
matematik gibi yaşadım aşkı;
ne 'x' ler attım ben denklemin en sağına
solumda koca bir yalnızlık
ama bozamadım eşitsizliği.
bölünen hep ben oldum
kısacık bir çizginin altında,
nedense tam bölünemedim hiç
hep bir şeyler kaldı içimde,
denk edemedim onca bilinmeyeni
denk edemedim.
onca musluğuma rağmen boşaltamadım havuzları
nefessiz kaldım.
başkalarının parasını hesap edip durdum hep.
yolculuklarım başkalarının yolculuğuydu,
bambaşkalarının.
A noktası ile B noktası arasındaki mesafe;
mutluluk kadar uzaktı bana.
ve nedense hayattan önce varamadım hiç
B noktasına.
benim kümem
kimsenin kümesiyle kesişmedi hiç.
aşka teğet geçen bir doğruydum
hayat düzleminde
Aşk ile kesişemedim, ne yazık!
anladım ben
aşk çarpanlarına ayrılmıyor
tıpkı pi sayısı gibi
o sabit aslında
ayrılan parçalanan hep biziz.
anlamadığımız şey;
sağlaması yok bunun
neyi toplarsan topla
hep bir şeyler eksiliyor
hep bir şeyler eksik kalıyor
asla eskisi gibi olmuyor,
düşünsene
aşkın bir matematiği yok
formülü,
denklemi,
eşiti,
adaleti.
2 kere 2 dört değil yani
ya da bir aşkın çevresi;
kenar uzunluklarına eşit değil,
aksine
aşkın toplamını bulmak için
mutlaka bir şeyleri kendinden
ya da kendini hayattan çıkarmalısın,
bunu yapabildiğin kadar koşabilirsin aşkın peşinden
bunu yapabildiğin kadar varsın.
öyle kolay değil;
aşkın kapladığı alanı bulmak için
kenar uzunluklarını çarpmak yetmiyor,
duvarlara çarptıklarınla doğru orantılı aşk,
ya da çarpamadıklarınla ters.
öğretildim ben;
2 kişinin 5 yılda yaptığı bir duvarı
1 kişi “bir an” da yıkabiliyor,
tuğla tuğla.
öğrenmenin bedelinin
bu kadar ağır olduğunu bilseydim
kapardım gözlerimi
bilemedim…
Kayıt Tarihi : 28.9.2013 20:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!