Esirgeyen ve bağışlayan Allah ın adıyla
Barış KOÇ ismim. 498 km lik mesafeyi tek kelimede sıfırlayan Nisa Nur uma “baba-m” ım. Hepsini hatırlamadığım hepi topu 37 kar yağmışlıktayım. Çoğunda kardan adam bile yapamamıştık gerçi. Hatta bir tanesinde kar sadece içime yağmıştı da kimse sevinmemişti. Hiç kimse. Ama o da geçti geçmişime doğru. Dahası memurum. Devlete memur, hayata işçi. 15 yıldır, çocuklarımız tahta masalarda daha yukarıya kaldırabilsin diye parmaklarını bunca didinişim, onca uğraşım. Ankara da yaşıyorum. Ankara benden ne kadar razı bilmem ama ben razıyım bu şehirden. Çocukluğumun topacı. Yoksunu tepelerin. Dağınıklığı seven bir insan olarak, kaldırımlarında bile sağ taraftan severek yürüyen insanlardan biriyim. Bu ne nizam, ne intizam şaşıyor insan. Yağmurları bile düzenli yağan başka bir şehir daha var mıdır acep? "Yağmurları kimlere zehir kimlere inci hazırlar" bilinmez ama, bilinen gri yağmurları var. Buraya mukimim. Ankara’ya ikame. Yalnız değilim. “Yazgıları yazdırana hamd olsun” ki değilim. Gizlediğim, sakladığım her şeyi taşıyanım var. Kapanan kapılarımın, nasıl daha büyük kapılara açıldığını gösterir giz im var. “Bunca yitirmeler bir bulmak içindir” in üçüncü yegane anlamı. “içimden havalanan kuşlar” ın maşuku.
Vesselam “yazgıları yazdırana hamd olsun”.
..