Aşkın Farz Şiiri - Dünya Yükünün Hamalı

Dünya Yükünün Hamalı
776

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Aşkın Farz

Ben,
ve aşkın
sac kurduk DİYARI SEN’in eşiğinde.
Unu ben,
suyu ben,
tuzu ben…
Hamurum,
yoğruldum sevdanın ellerinde.

Sen,
sac oldun,
ben altındaki ateş;
yanmam gerek.

Henüz çiğim,
pişmem lâzım,
bir ekmek gibi
kendi içimde olgunlaşmam gerek.

Her çevrilişte
bir yanım yanıyor,
bir yanım diriliyor.
Aşkın ateşinde
kavruluyorum
yavaşça,
sessizce,
sabırla.

Sen sacsan,
ben hamurum;
ve pişmek
aşkın farzı değil mi?

Tutulmak,
yanmak,
kor olmak…
Aşka ermenin
tek yolu bu değil mi?

Sevdalı,
çölde susuz kalır elbet.
Mecnun olur,
Ferhat olur,
ağır taşlar deler
bir damla vuslat için.

Ateş olur Kerem gibi,
yanar
ta ki sevgiliye varana dek.

Ve bütün bu yanışlar,
pişişler,
aşkın fırınında
bir ruhu dinlendirir.
Barışa erdirir.
Esenliğe kavuşur
DİYARI SEN mülküne varan.

Ama sensizlik?

Ah, sensizlik...

Sensizlik,
ateşsiz bir çöldür.
Gölgesiz,
yıldızsız,
sesini yitirmiş bir gece.

Sensiz kalan âşık,
bir et-kemik yığınıdır yalnızca.
Yaşıyor görünür
ama kalbi yoktur,
nefesi yetimdir.

Gezegen senin değilse,
aşk da susuz kalır.
Gönül senden yoksunsa,
bir fırında pişmeyen hamur gibi
içten çürür.

DİYARI SENSİZLİK…
Yetim bir bebek gibidir insan orada.
Sahipsiz,
çaresiz,
bir bakışa muhtaç.

Sensiz kalan gönül,
yoksuldur.
Açtır.
Ve belki de
yaşayan bir ölüdür.

Dünya Yükünün Hamalı
Kayıt Tarihi : 18.6.2025 23:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!