Keder; gözü yaşlı, gamzesiz ihtarın yorgun, yaşlı gözlerinde.
Dokunsan da ağlıyor, dokunmasan da ağlıyor.
Tuzlu sular göz kapaklarında birikmiş, yüzünde tebessümün derin izleri yok.
Kırışmış bir yüzden göz kapaklarının altından geçen sonsuz bir nehir gibi; derin ve bulanık.
Yıkanmayan tozlu, siyah saçlar, tuzlu ve acımsı sulara yakışmayan yeşil gözler, elma yanaklar, içki yüzünden kuruyan dudaklar, sigaradan sararmış inci dişler, neydi ihtiyari bu hale getiren şey; aşk mı?
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta