Aşk Neydi?
Yaren Atalar
Aşk...
Bir konsamatrisin uykusuz gözlerinde zincirlenmiş bir ruhun,
zamansızlığın ve boşluğun arasında,
kendini unuttuğu karanlığın kıyısında eriyen bir fısıltı mıydı?
Rengârenk ışıkların kandırdığı gözlerde,
maskelerin ardında saklı bir ölüm müydü aşk?
Kendi yok oluşunu seyrettiğin,
sessiz bir çağrının yankısı mıydı?
Sabahın en ince, en kırılgan anında,
kendinden vazgeçmek,
varoluşun en derin sarhoşluğuna teslim olmak mıydı?
Bir hayalin külleri üzerinde,
zamanın unutkanlığında yavaşça yok olmak mı?
Ya da hiçliğin ortasında,
kendini aramak mıydı?
Bir başkasının aklında, teninde,
haram ellerin gizli fısıltılarında mıydı aşk?
Önce parçalanmak, sonra kanatılmak,
acı ve arzunun bir arada eridiği,
sonsuz bir yanılgı mıydı?
Aşk neydi?
Sadece dokunmak mıydı?
Yoksa çarşafların arasında,
sessizliğin en karanlık ucunda
kırılan bir ruhun derin çığlığı mıydı?
Yalanların en sinsi örtüsünde,
kelimelerin ardında kaybolan,
unutulmuş vicdanın yankısı mı?
Çocuk parkında,
paslanmış bir salıncağın gıcırdayan sessizliğinde miydi?
Umutla, yalnızlıkla sallanan,
her dönüşte biraz daha eksilen,
hayatın en saf ve masum yanı mıydı?
Ya da aç bir çocuğun,
kuru ekmeğe razı oluşundaki tarifsiz teslimiyet miydi?
Her gün biraz daha azalan,
ama yine de vazgeçmeyen
o suskun sabır mıydı?
Aşk,
kendini başkasında aramak mıydı?
Yoksa,
ruhu eriten, varlığı aşındıran,
sonsuz yalnızlığın kapısını aralayan
sessiz, derin bir çile mi?
Belki de aşk,
dokunulmaz bir yara,
görünmeyen bir sancıydı;
varoluşun boşluğunda
gizlice filizlenen
karanlık bir çiçek...
Ve her temasında biraz daha eriten,
hiçlikten doğan,
kendini yok eden varlığın adıydı aşk.
Sahi Aşk neydi?
Kayıt Tarihi : 25.5.2025 00:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!