Aşkın tarifini var mıdır soran
Ferhat’ın dağında efgan imiş aşk
Leyla’yı ararken Mevla’ya varan
Mecnun’un çölünde umman imiş aşk
Can ölesi değil beden nafile
Allah azimüşşan pelesenk dile
Seyyid Nesimi’yi “Ene’l Hak” ile
Vuslata erdiren lisan imiş aşk
Vadiden vadiye her bakışında
Hem yolun sonunda hem de başında
Simurg’a uzanan Hüdhüd kuşunda
Kafdağı’na olan iman imiş aşk
Her daim her yerde zikir anında
Kırklara karışan Zakir şanında
İbrahim Hakkı’nın hüsnüzanında
Defineye malik viran imiş aşk
Ben, ben diye coşan bedhah zikirin
Tutsağı olmuşuz hodkâm fikirin
Ümmet için Sıddık Ebubekir’in
Ettiği duada nihan imiş aşk
Zulmüne maruzken taşın, güneşin
Haline kayıtsız kardeş kardeşin
Beytü’l Muharrem’de Bilal Habeş’in
Dilinden dökülen ezan imiş aşk
Güzellik lafzının öze dolduğu
Yusuf’u görenin meftun olduğu
Züleyha’nın O'na layık bulduğu
Mısır sarayında zindan imiş aşk
Rahmetin su gibi aktığı yerde
Gafilin gözüne inmişti perde
Hakk'ın divanında rûz-i mahşerde
Alem-i İslam’a ayan imiş aşk.
Necib Fazıl Kurtuluş
Kayıt Tarihi : 17.4.2021 23:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!