Gökten meleklerle bir melodi iniyor damlara
Sacdan çatılar bir resital oluyor
Kuşların ağaç kovuklarında
Ve duldalarda çığırttıkları neşe nağmeleri
Arkların gürbüzleşmiş sularına eşlik ederek
Adeta orkestralaşıyor tabiatta
Yani Tanrı'nın çaldığı bu konçerto
Bir vahyin sesi olabilir mi diyorum tüm ıslananlara
Doksan dokuz aşktan biriyle yazılmış bu beste
Dereleri ve ırmakları galeyana getirip
O oynamaz
O,dünyanın temeli sayılıacak taşları
Yılkı atları gibi koşuşturuyor içinde
Aşk, değmişse bir tene durabilir mi
Durulabilir mi aşk önünde hiç
Dağları arşınlayan murçun darbeleri unutulur mu
Ki biz unutmayız Ferhat'ın suyla hikayesini
Dün tufan bestesini çalan Tanrı
Bugün tanrı ra ile karşılıyor bizi
Etimiz sanki bir mızrak ötede ra'dan
Kavruluyoz.
Ey tanrı ra
Bu sıcaklık senfonisi neden
Biz vahadayız
Biz avamız,
Biz aşktan anlamayız
Sen kudretli tanrı ra
Çölde Mecnun varken
Bizi niçin tutarsın nar'a
Ey İbrahim'in ilk tanrılarından olan ra
Seni yakan ve sende yanan aşk mıdır
Aşkla mı yanmaktasın yoksa
Ey tanrı ra
Seni yakan aşksa
Değil Mecnun kalbinden bir düzine
Hakiden kalksa bütün mevta
Bu ateş can mı bırakır
Kalbi cem olmuş bütün beşer-i mahluka.
Ey ra'yı yaratan aşk
Ey aşkın gerçek sahibi
Ey İbrahim'in Halîl'i
Ve ey bütün hazinelerin hazinesi
Kenz-i Mahfî
Sen, bizleri,o gölgesiz günde
Aşksız bırakma Ya Rabbî
Kayıt Tarihi : 26.7.2018 20:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!