Madımak'ta boy boy,çiçek derildi
Kırıldı kökleri,soldu uyanmaz
Kapımıza matem,geldi serildi
Mihmanından yalnız,Sivas utanmaz
Otuzbes güle vay,ateş yaslandı
Aşka düşüp baştan başa
Yanan tanır külden beni
Yaşı yağmur gibi taşa
Yağan tanır selden beni
Sevda çekip boydan boya
Övünüp gerinen nice dostum var
Bilmez ki sonunda durur göçü yok
Hiçlik dünyasında yalnız postum var
Sonradan görmüşün hiç bir suçu yok
Kendini bulunmaz nimet sayan var
Ormanda hüzünlü,gezer ceylanım
Yaralı yüreğim,yanar a canım
Kaç kere düştüğüm,fakım,kapanım
Sen benim tuzağım,ben sana tutsak
Elimi uzatsam,kelepçe sıkar
Gün gelir insanlar arasında
En büyük kusur kürk giymek kabul edilir
Ve kapanır bütün sirkler
Kapanır hayvanat bahçeleri
Bir canlı bir canlıyı görsün diye
Hiçbir canlıya böyle ayıp edilmez
Ellerin ne kadar uzak
Bilinmez bir şehrin sokağı gibi
Koşuyorum umarsız
İçimde ateşler
Hangi tabib anlar benim sızımı
Tarif et deseler edemem
Sevişir sigaram dudaklarımla
Onunda yar gibi kor közü kaldı
Şu ömrümü saydım parmaklarımla
Çok değil yalnızca bir güzü kaldı
Herkesi unuttum sildim iyice
Şu dünyaya geldim,birgün giderim
Doğarken aldığım,nefesim yalan
Kim dostum,düşmanım,nerden bilirim?
Yarısı gerçekse,yarısı yalan
Uğruna binlerce,çektiğim çile
Yangından kaçar gibi
Kendimi dışarı attım
Issız sokaklarda dolaştım
Durmadım sahile kadar
Kendi kendimle yarıştım
Yakamoz vurmuş maviliklere
Gezdiğim sokaklar,seni soruyor
Sensiz gecelerin,sabahı darmış
Hasret cellat olmuş,beni vuruyor
Ömrümün bilmem ne,günahı varmış?
Ölmezim sanırdım,elim elinde




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!