Asın Beni Hâkim Bey Şiiri - Deniz Gece M ...

Deniz Gece Mavisi
790

ŞİİR


42

TAKİPÇİ

Asın Beni Hâkim Bey

Evet Hâkim Bey,
Verebileceğin en ağır cezayı ver bana.
Çünkü ben hak ettim.
Bile bile yaptım, suçluyum...

Kandım Hâkim Bey,
İnandım...
Öyle güzel gülüyordu ki,
Tatlı tatlı sözler fısıldıyordu kulağıma.
“Hiç gitmez” sandım, “terk etmez” sandım.

Sizin hiç yatağınıza kahvaltınız geldi mi?
“Canın ne istiyor, sana özel yemek yapacağım” diyeniniz oldu mu?
Üzüldüğünüzde gözyaşınızı öpüp
“Sana kurban olurum” diyen biri girdi mi hayatınıza?
Kandım be Hâkim Bey…
Seviyor sandım.

Eşimi... çocuklarımı...
Bir avuç sıcaklığı sevgi sanıp bıraktım.
O ne yaptı?
Bir Porsche uğruna terk etti beni.
Ciğerim yanıyor
Hâkim Bey.
Eşimi ellerimle kapı dışarı ettiğim o an...
Dün gibi.
“Yapma, ben nereye giderim diye?”
Ağlayan sesi hâlâ içimi deliyor.

Yakın beni Hâkim Bey!
Ben ölümü çoktan hak ettim.
Dişimizden, tırnağımızdan artırıp
Zar zor aldığımız her şeyi ona kaptırdım.
Bakamam artık o melek karımın yüzüne,
Ay parçası çocuklarımın gözlerine...
Vurun beni…
Öldürün Hâkim Bey!
Ben hak ettim!

Aylar oldu, hâlâ kolu sarılı eşimin...
Merdivenden nasıl yuvarladım, bilmiyorum.
Gözüm dönmüş...
Damardan yavaş yavaş verin zehri,
Yavaş yavaş öldürün beni.
Bir arabaya satılan bedenimi
Diri diri gömün toprağa...

Ama pişmanım.
Kızmayın Hâkim Bey, ben hatamı anladım.
Bir daha değil kadın,
Dişi sineğe bile bakmam.
Ama geç kaldım, değil mi?
Çok geç...

Var mı bildiğiniz acılı bir ölüm şekli?
Ben beceremiyorum Hâkim Bey.
İki kere denedim,
Birinde tavan çöktü,
Birinde gaz bitti.
Şansım orada da tutmadı.
Her şeyde olduğu gibi
Ölümde de yarım kaldım...

Kır kalemi,
Yaz hükmümü!
Suçluyum Hâkim Bey…
Suçlu!

Yaz kâtip, yaz!
Ölmek üzere olan bir adamın
Son pişmanlığını yaz:
Sayfa sayfa,
Cilt cilt, yaz...
Pişmanım be Hâkim Bey!
Pişmanım...

Sor bana, “Son bir dileğin var mı?” diye...
Kitaplarımı üniversiteye bağışlayın.
Kedimi anneme verin.
Çocuklarıma son kez sarılın.
Ve eşimin alnını son kez öpün.
O benim namusumdu.
Namusumdu Hâkim Bey...
Ben, kendi ellerimle yere çaldım
En kutsal emanetimi.

Sevgi sandığım şey zehir çıktı.
İhanetle yoğrulmuş bir baldı.
Bir kere yudumladım,
Sonrası hep karanlık...

Bakmayın şimdi böyle sustuğuma;
İçimde fırtınalar koptu o günden beri.
Kendi vicdanımın en derin hücresinde müebbet yedim ben.
Bir ömür boyu hep o kara gecede kaldım.

Uykusuzum, Hâkim Bey.
Aç değilim ama doymuyorum.
Bir yudum huzur haram bana.
Bir gülüş, bir çocuk sesi…
Cehennem oldu her güzellik.
Her kahkaha bir kurşun artık bedenime...

Ne zaman aynaya baksam,
Bana benzeyen bir yabancı çıkıyor karşıma.
Hesap sorar gibi bakıyor:
“Bu musun sen?
Bu mu olacaktın?”

Bir kadının gözyaşında boğuldum,
Bir çocuğun “baba” deyişinde sustum.
İki mezarım var şimdi:
Biri kalbimde,
Biri eşimin gözlerinde...
Yaşıyorum ama beni gömmüş çoktan.
Benim adım artık yok onun duasında.
Benim elim yok artık çocuklarımın saçlarında.

Ben sadece pişman değilim,
Ben tükenmişim
Hâkim Bey.
Yalnız değilim, terk edilmişim.
Kendime bile veda etmişim.
Bir yudum sevgi için,
Bir ömre ihanet ettim.

Şimdi diyorsun ki, “Son sözün ne?”
İşte bu:
Kahretsin beni sevmeyen birini
Her şeyin önüne koyduğum için...
Kahretsin kalbimi,
Aklımdan önce konuşturduğum için...
Ve kahretsin pişmanım...

Yaz, kâtip…
Yaz bir adamın günahını yaz.
Yaz; her satırda kelimeler ağlasın.
Bir daha olmasin böyle bir pişmanlık,
Yasaklansın gelecek nesillere.
Bir ibret levhası gibi asın beni duvarlara.
Asın, Hâkim Bey...
Asın beni..!
03.06.2025 15:44

Deniz Gece Mavisi
Kayıt Tarihi : 3.6.2025 15:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Kulak Misafiri
    Kulak Misafiri

    Mal gitmese pişman olmayacakmış. Ne kadar kötü bir adam, eşi daha ona hayatta güvenemez. O yara kapanmaz kolay kolay. Bu kadar pis herifler yalnız kalmayı hak ediyor. Bir erkek insanın horoz kadar da erkekliği olmaz mı, inanamıyorum yani.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)