Selam saygı hepinize
Gelmez yola gidiyorum
Ne karaya ne denize
Gelmez yola gidiyorum
Ne şehire ne de köye
Gönül bir güzeli sevmiş ayrılmaz
Dolanır peşinde çoban misâli
Hiç kimse bu derdin dermânın bilmez
Azmış yaraları perişan hali
Lokman çâre bulmaz yoktur Eflâtun
Allah birdir Peygamber Hak
Rabbül âlemindir mutlak
Senlik benlik nedir bırak
Söyleyim geldi sırası
Kürt’ü Türk’ü ne Çerkez’i
Saklarım gözümde güzelliğini
Her neye bakarsam sen varsın orda
Kalbimde gizlerim muhabbetini
Koymam yabancıyı sen varsın orda
Aşkımın temeli sen bir alemsin
Ağaçlar al giydi kuşlar dillendi
Açtı bahar çiçekleri Ada'nın
Toprak mevce geldi yer yeşillendi
Açtı bahar çiçekleri Ada'nın
Kuğul kuğul ötüşüyor kumrular
Ala gözlü benli dilber
Bir gün gelsen bize dogru..
Seni sevdim can u dilden
Çekme kendini naza doğru..
Ne pervam var ne de perdem
Dokuz ay koynunda gezdirdi beni
Ne cefalar çekti ne etti Anam
Acı tatlı zahmetime katlandı
Uçurdu yuvadan yürüttü Anam
Anaların hakkı kolay ödenmez
Salinip giderken boyunu gördüm
Selvi miydi fidan miydi boy muydu
Egmis kislarini yayini gördüm
Kilic miydi gamze miydi yay miydi
Güzel keklik gibi geziyor tasta
Ah çektikçe erir gider
Yüreğimin yağı benim
Seni görsem durur gider
Dillerimin bağı benim
Gam leşkeri saf saf oldu
Beni hor görme kardeşim
Sen altınsın ben tunç muyum
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben sac mıyım
Ne var ise sende bende
Büyük bir hüzünle ve büyük bir gururla okudum Aşık Veysel Şatıroğlu' nun hayatını. Değerini hâlâ canlı tutan ve gelecek nesillere de örnek olacak ender şairlerimizin, ozanlarımızın önderi bana göre. Saygıyla anıyor, devri daim olsun diyorum.
Aşık Veysel: Görmeyen Gözüyle Halkı Gösteren, Sazıyla Direnişi Türküleyen Ozan
Aşık Veysel,
gözleri görmezdi ama sazı,
yüreği gördüğü kadar akçeli ve yalanlı sistemi de göğüsledi.
“Uzun İnce Bir Yoldayım” derken,
bu yol yalnız bir hayat değil;
muhalif bir ömrün yürek ...
Aşık Veysel aşıklar aşığı ozanlar ozanıdır. Sadece ozan değil yüce bir ermiştir, erendir.