Çiğdem der ki ben elayım
Yiğit başına belayım
Hepisinden ben alayım
Benden ala çiçek var mı
Al baharlı mavi dağlar
Bir ulu ağaçtan bir yaprak düşse
O anda acısın duyar iniler
Katlansa acıya sakince geçse
Esen rüzgarlara uyar iniler
Bu aşkın meyinden içip de kanan
Bir ulu kuş olsam uçsam yürüsem
O zaman gönlüme yoldaş olurum
Sakin olsam bu sevdadan farısam
Balsız kovan gibi bomboş olurum
İyisi bu sevda devam eylesin
Boş gitme köyüne ey bad-ı saba
Yare gözyaşımdan armağan götür
Perişan halimi sual eylerse
Zülfü tellerimden bir nişan götür
Varırsan yanına halvette ise
Bu alemi gören sensin
Yok gözünde perde senin
Haksıza yol veren sensin
Yok mu suçun burda senin
Kainatı sen yarattın
Bir yar için diyar diyar dolandım
Yoruldum da Çamlıbel'e yaslandım
Irmak oldum çalkalandım bulandım
Duruldum da Çamlıbel'e yaslandım
Gahi gönül oldum yüksekten uçtum
Senin aşkın beni Mecnun
Edem dedi olamadım
Ben bu aşka hiçbir derman
Çok aradım bulamadım
Aşkın beni etti deli
Esti bahar yeli karlar eridi
Kubarmış dağlarda kar çiçekleri
Kavlettim yar ile ahdim var idi
Birlikte dermeye mor çiçekleri
Baharda coşarsa bu ulu toprak
Dünyada tükenmez murad var imiş
Ne alanı gördüm ne murad gördüm
Meşakkatin adın murad koymuşlar
Dünyada ne lezzet ne bir tad gördüm
Ölüm var dünyada yok imiş murad
Deli gönül değme çaydan bulanmaz
Coşarsa dalgası kendinden olur
Derdsiz aşık diyar diyar dolanmaz
Gezdirir kavgası kendinden olur
Gönüle delidir demiştik baştan
Büyük bir hüzünle ve büyük bir gururla okudum Aşık Veysel Şatıroğlu' nun hayatını. Değerini hâlâ canlı tutan ve gelecek nesillere de örnek olacak ender şairlerimizin, ozanlarımızın önderi bana göre. Saygıyla anıyor, devri daim olsun diyorum.
Aşık Veysel: Görmeyen Gözüyle Halkı Gösteren, Sazıyla Direnişi Türküleyen Ozan
Aşık Veysel,
gözleri görmezdi ama sazı,
yüreği gördüğü kadar akçeli ve yalanlı sistemi de göğüsledi.
“Uzun İnce Bir Yoldayım” derken,
bu yol yalnız bir hayat değil;
muhalif bir ömrün yürek ...
Aşık Veysel aşıklar aşığı ozanlar ozanıdır. Sadece ozan değil yüce bir ermiştir, erendir.