Peygamber mi Âşık mı?
Bilinmez bu aşk,
nasıl başladı,
ne zamandır sürer,
nereden geldi?
Yıllardır şizofren denir bizim aşığa,
belki de değildir—kim bilir?
Bir memurdu...
Görev başında
omzunda yıldızlı
bir kadın subaya âşık olmuştu.
Karşılıktı bu aşk,
ama ten değmemiş,
ruh değmişti.
Sevmişlerdi birbirlerini,
can cana, kalp kalbe...
Aynı evde bile kalmışlardı,
ama el ele bile tutmamışlardı.
Kadın komutan,
mesai sonrası
aşığın döşüne yatar,
annesinin karnında
kalp sesiyle uyuyan bebek gibi
onun kalp atışlarını dinlermiş.
Aşık köy tarhanası kokardı.
Kadın,
yetim büyümüş,
ama onun göğsünde
nasipli, huzurlu, bereketli,
uzun ömürlü hissedermiş kendini.
Bu ilişki,
canın cana dokunduğu
tenin dışından akan
ruh ilişkisiymiş.
Sonra bir tayin...
Bin kilometre uzağa savrulmuş
yıldızlı kadın.
Görüşmeler mektupla,
telefonda devam etmiş.
Yıllar geçmiş,
omzundaki yıldızlar çelenk olmuş,
bir gün
şehit olmuş kadın subay.
Gerçekten göçtü mü Hakk’a?
Yoksa kalplere mi aktı sadece?
Aşık,
inanamamış.
Gidememiş ardından.
Ayakları gitmek istememiş,
gönlü de.
Ama zaten yıllardır şizofren değil miydi o?
Belki de hiç olmamıştı.
Çünkü her gece,
kadın yine gelirmiş.
Kilometreler ötesinden yürüyerek,
aşığın döşüne yatarmış.
Kalp sesini dinlermiş yine,
uyurmuş onunla.
Sabah olmak istemezmiş aşık.
Kadın vedalaşıp gider,
ciğerlerine cam çizikleri bırakırmış.
Keşke rüya olsaydı,
ama değil.
Çünkü rüyalar sabah unutulur,
bu unutulmazmış.
Aşık,
kadının kadife çiçeği kokulu saçlarını
avuç içlerinde gezdirirmiş.
Burnu zonklarmış hasretten.
Kulakları, gözleri, elleri,
akciğerleri kanarmış...
Sorulur şimdi:
Var mıydı böyle bir kadın gerçekten?
Yaşandı mı bu köy tarhanası kokulu aşk?
Kim bilir?
Kendisi söylüyor:
"Köy tarhanası kokulu sevgilimle yaşıyorum."
Ama kimse görmedi,
kimse bilmedi.
Şahit yalnızca
bir âşık,
bir şehit kadın komutan
ve Allah...
Gören, duyan başka kimse yok.
Peygamberler gibi,
Allah’ı yalnızca onlar görür,
yalnızca onlar konuşurdu.
Tek başlarına...
Bu aşka kim şahit oldu?
Bir şizofren erkek,
bir şehit kadın
ve Allah...
Bu aşkı kim biliyor?
Bir şizofren erkek,
bir şehit kadın
ve Allah...
Allah peygamberlik verdi,
başkaca gören olmadı.
Bu aşkı duyan yaşayan
peygamber olamaz mı?
Dünya Yükünün Hamalı
Kayıt Tarihi : 24.7.2025 10:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!