İDRİS EROĞLU, nüfus kayıtlarına göre 3 Mart 1942'de, Küçük Tuzhisar köyünde doğmuştur. Şiirlerinde Meydanî mahlasını kullanan âşığın babası Hacı Mehmet oğlu Hürmüz, annesi Abdurrahman kızı Asiye’dir.
Çiftçi bir ailenin beş çocuğundan ikincisidir. Fikri adlı kardeşi fazla yaşamadığı için kaynaklarda dört kardeş oldukları yazılıdır. Diğer kardeşleri Gazi, Fatma ve Fahri’dir. Sülâlelerine “Hacı Mehmet oğulları” adı verilir.
Anne ve baba tarafından Türkmen bir aileye mensuptur. Okuma-yazmayı kendi kendine öğrenir. Dışarıdan imtihanlara girerek ilkokul diploması alır. 3 yıl Kur'an kursuna devam eder. 2 yıl kendi köyünde imamlık yapar. İmamlığı bırakarak çobanlık yapmaya başlar.
1961'de Ömer Öztürk’ün kızı Güllü Hanım ile evlenir. 9 çocukları olur. Bunlardan üçü yaşamaz. Yaşayan çocukları Bahtiyar, Dilaver, Muzaffer, Tamer, Gülfer ve Ayfer’dir.
1966’da İstanbul’a giderek bir kahvehanede garson olarak çalışır. Çöğür düzeninde saz çalan âşık daha sonra Erol Dişbudak adlı saz ustasından üç ay kadar bir süre saz dersleri alarak saz çalma yeteneğini geliştirir.
1967’de Ankara’da bir fabrikada işçi olur. Ankara’da bulunduğu süre içinde zaman zaman TRT Ankara Radyosu Yurttan Sesler programına mahallî sanatçı olarak katılıp kendi deyişlerini söyler. 1970’de Kayseri’ye taşınır. 10 yıl kadar süreyle Kayseri’de fabrika işçisi olarak çalışır. Kısa bir süre bakkallık yapar.
İlk şiirlerinde “Eroğlu” mahlasını kullanan âşık, 19 yaşında gördüğü bir rüya üzerine “Meydanî” mahlası alarak doğmaca şiir söylemeye başlar. “Meydanî” mahlasının başına “Âşık”, “Sefil”, “Dertli”, “Garip”, “Derbeder” gibi sıfatları getirerek tapşırdığı şiirleri de bulunmaktadır.
Yunus Emre, Karacaoğlan, Veysel Şatıroğlu, Halil İbrahim Yörük, Habip Karaaslan, gibi âşıklardan etkilenir.
Üç ay kadar bir süre Âşık Veysel’in sazını taşıyarak birlikte Sivas, Kayseri, Tokat, Çorum gibi çevre illeri ve köylerini gezen âşık bu sebeple Âşık Veysel Şatıroğlu’nu manevî usta kabul eder.
Talaslı Cemil Baba vasıtasıyla Kalpaklıoğlu Hacı Mehmet’ten din ve tasavvuf dersleri alır. 1981’de Âşıklar Çay Ocağı’nı açar. 1983’te, Kayseri Kalesi’nin devamı olan Yoğunburç’ta, T.C. Kültür Bakanlığı Halk Âşıkları Toplantı ve Gösteri Yeri’ni faaliyete geçirir.
Sazı eşliğinde irticalen-doğmaca Tasavvufi, doğa, güzellik, gördüklerini ve yaşadıklarını eleştirmek, sorun ve sıkıntıları türküleri ve şiirleri ile söyleyebilen, diğer âşıklarla, Saz şairleri ile karşılıklı türkü söyleyen, deyişmeler/ karşılaşmalar, atışmalar yapabilen âşıklardandır. Aşık Meydani yaşamı boyunca şiirlerini ve bestelerini âşıklık geleneğinin sürdürülebilmesi adına etkin bir şekilde kullanmaya çalışmıştır.
Kayserili Aşık Kul Mustafa, Aşık Sefaî, Aşık Devaî, Aşık Mensubî, Namık Kemal Bilgin gibi Kayseri’de yaşayan pek çok âşığa ve yeni yetişen bir çok halk ozanlarına âşıklık geleneği ile ilgili uygulamalı bilgiler vererek ustalık eder.
Bu âşıklardan Aşık Mensubî, Meydanî’nin oğludur. Tamer Eroğlu Halk Ozanı olarak, Torunu Batuhan Eroğlu’da Halk Ozanı olarak bu geleneği hala Kayseri’de 1993'te, Kayseri'de Âşık Meydanî Kültür ve Sanat Vakfı'nı kurduğu, Âşık Meydani Kültür ve Sanat Vakfı çatısı altında devam ettirmektedirler.
Âşık Meydani Kayseri’de 19 defa aralıksız “Geleneksel Kayseri Âşıklar Bayramı”nı ve “Geleneksel Ramazan Geceleri Âşıklar Şöleni”ni düzenler. Türkiye’nin dört bir tarafından Doğu Anadolu, Çukurova ve İç Anadolu’nun ünlü âşıkları Kayseri’ye davet eder, günlerce, haftalarca süren şölenler düzenlemiştir.
Konya’da yapılan Türkiye Âşıklar Bayramı’na ilk kez 1973’te katılarak Türkiye çapında tanınmaya başlar. Daha sonra Türkiye’de ve bazı Avrupa ülkelerinde yapılan çeşitli şenlik ve şölenlere katılarak sanatını sergiler. Kayseri ve çevresinde yapılan şenliklere düzenleyici veya katılımcı olarak öncülük eder. Bunlardan bazıları şöyle sıralamak mümkündür: Geleneksel Kayseri Âşıklar Bayramı, Dadaloğlu Şenlikleri, Seyranî Şenlikleri, Karacaoğlan Şenlikleri, Erciyes Üniversitesi Gazetecilik ve Yayın Kulübü Âşıklar Şöleni, Erciyes Üniversitesi Hıdrellez Bahar Şenlikleri, Erciyes Üniversitesi Bahar Şenlikleri, İl Kültür Müdürlüğü Hıdrellez Bahar Şenlikleri, İl Kültür Müdürlüğü Nevruz Şenlikleri, İncesu Üzüm Festivali, Sarız Kilim Festivali, Geleneksel Ramazan Geceleri Âşıklar Şöleni ve Gömürgen Yoğurt Bayramı.
Konya Âşıklar Bayramı başta olmak üzere, çeşitli yarışmalarda Türkiye dereceleri kazanır Âşığın hayatı ve sanatı hakkında yapılan bir araştırma ile birlikte şiirlerinden seçilen 145 örnek metin Âşık Meydanî/ Hayatı- Sanatı- Şiirlerinden Örnekler adlı kitapta yayımlanır. Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğr.Gör. Prof.Dr. Bayram Durbilmez tarafından hazırlanan bu araştırma kitabının sonunda ayrıca Hasretî, Mahrumî, Mensubî, Türkmenoğlu, Yanık Umman gibi âşıklarla yaptığı atışmalardan örnekler de verilir.
Bestelenen 25 şiiri üzerine “Kayserili Âşık Meydanî: Eserleri ve Müziksel Çözümlemeleri” adlı bir Yüksek Lisans Tezi Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğr.Gör.Dr. Kandemir Yiğit Alkan tarafından hazırlandı.
Ayrıca Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi”ne, Âşıklık Geleneği Dosyası eklenmiş ve bu Günümüzde, Âşıklık Geleneğini yaşatan ve bu alanda önemli çalışmaları olan önemli temsilcilerden birisi de olan ve kültür mirasımızın korunması, yaşatılması ve sonraki nesillere aktarılması noktasında çok önemli bir isim olan Âşık Meydani’nin kültür mirasımızın sonraki nesillere aktarılmasına, Âşıklık Geleneğinin tanıtılması ve sürdürülebilmesine yönelik hedeflere odaklanan bir projenin hazırlanmasının uygun olacağı düşünülmüştür. Bu doğrultuda, aşağıda bilgileri verilen bilimsel araştırma projesi hazırlanmış, 2015 yılı içerisinde Erciyes Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi Koordinasyon Birime başvurulmuştur. Gerekli değerlendirmelerin ardından, proje 30. 11. 2015 tarihinde kabul edilmiş, böylece proje süreci resmi olarak başlamıştır.
Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğr.Gör.Yrd.Doç.Dr. Levent Değirmencioğlu tarafından yönetilen Gelenekten Gelen Tınılar “Âşık Meydanî Türküleri” isimli projede Prof. Dr. Fazlı Arslan ve Öğr.Gör. Kandemir Yiğit Alkan’da bu Araştırma Projesini birlikte yapmışlardır.
Âşık Meydanî’nin bestelerini kendi okuduğu bir kayıt çalışması olan “Gönül Dağları” (kaset, plak, CD vb.) bulunmamaktadır.
Bu amaç doğrultusunda, şiir kitapları yayınlanmış, besteleri kendisi ve bazı yerel sanatçılar tarafından geleneğin yaşatıldığı ortamlarda seslendirilmiştir, bazı besteleri yerel sanatçılar tarafından kasetlerde okunmuştur.
Rüyasında gördüğü Ülger’e olan aşkını Meydanî ile Ülger adlı hikâyeye dönüştürerek anlattığı “Ülger İle Meydani”, “Umudun Ötesinde”, “Bir Ömrün Sonunda” ve Ayrıca “Melike Sultan ile Gıyabî”, “Elif ile Celalî”, “Yıldızdoğan ile Asya” gibi hikâyeli kitaplarını da yazmıştır.
Avrupa Birliği Projesi ile desteklenen Gönül, Dil ve Tel’in Aşkı Âşık Meydani (2012) isimli Türkçe, İngilizce ve Fransızca olarak 3 dilde seçilmiş şiirlerinin yer aldığı bir kitap yayımlanmıştır.
El yazısı ile yazılan ama hala yayınlanmamış 750 civarında şiiri bulunmaktadır. Bunlar temize çekilip bilgisayara geçirildikten sonra bir kitap olarak adına kurulmuş vakıf tarafından yapınlanacaktır.
Şiirlerinde hece ölçüsünün 7, 8, 11 ve 15'li kalıplarını kullandığı görülür. Şiirlerinin tamamına yakınında nazım birimi dörtlüktür. Birkaç şiirini ise beş dizeli bentlerle meydana getirmiştir. Şiirlerinin kafiye yapısı genelde gelenekli Türk edebiyatı, özelde âşık edebiyatı kafiye yapısına uygunluk gösterir. Özellikle doğmaca (irticalen) söylediği şiirlerde çoğunlukla yarım kafiye görülür.
Şiirlerinin ölçü, durak, ayak ve kafiye yapısı genellikle sağlamdır. Üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz ve on bir haneden oluşan şiirleri tespit edilmiştir. Bu şiirler arasında üç haneli olanlar daha fazladır. Koşma, semaî, destan ve divanî nazım biçimleriyle güzelleme, yiğitleme, ağıtlama, öğütleme, taşlama, devriye, şairname/ âşıknâme, methiye, yakarış/ dualama, ileniş/ kargışlama, hoşlama/ karşılama, uğurlama/ vedalaşma, sitemleme/ yakınma, yalanlama ve muamma türlerinde başarılı örnekler verdiği görülmektedir.
Dil ve üslûp özelliği, Kayseri yöresi Âşık Edebiyatı temsilcileri ile benzerlikler taşır. Özellikle Seyranî, Dadaloğlu, Halil İbrahim Yörük, Habip Karaaslan, Âşık Veysel’in etkisi belirgindir.
Kayseri- Akkışla yöresi Türkmen ağızlarının özelliklerini yansıtan mahallî kelimeler ve söyleyişlere şiirlerinde sık rastlanır. Dizelerini hece ölçüsüne uydurmak için bazı ünlü düşmelerine ve ünlü kaynaşmalarına, ünlü türemelerine rastlanır. Kullandığı edebî sanatlar arasında mecazlar daha çoktur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerine bağlı, Atatürk ve Türklük sevgisiyle dolu bir âşık olduğu şiirlerinden anlaşılmaktadır. Vatan, millet ve bayrak sevgisi, tabiat sevgisi, insan sevgisi, gurbet, hasretlik, ölüm, Allah sevgisi, tasavvuf gibi konular işlediği konular arasında önemli bir yer tutar.
Âşık Veysel Şatıroğlu, Dadaloğlu, Seyranî, Karacaoğlan, Türkmenoğlu gibi âşıklara Ahmet Yesevî, Yunus Emre, Hacı Bektaş Velî, Seyit Burhanettin, Ahi Evran gibi din ve tasavvuf büyüklerine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunda ve gelişmesinde emeği geçen devlet adamlarına şiirler söyler/ yazar.
Şairname türündeki şiirlerinde de pek çok usta âşığın ve hikâye kahramanının adlarına yer verir. Bunlar arasında Kerem ile Aslı, Karacaoğan ile Elif (=Karacakız), Hurşit ile Mahimihri, Arzu ile Kamber, Ferhat ile Şirin, Leylâ ile Mecnun, Sürmeli Bey ile Senem, Ercişli Emrah ile Selvihan gibi hikâye kahramanı/ âşık ile Yazıcıoğlu, Veysel Şatıroğlu, Hallac-ı Mansur, Nesimi, Pir Sultan, Ruhsatî, Sümmanî, Seyranî, Dadaloğlu gibi derviş şairlerin/ âşıkların adları da bulunmaktadır.
Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğr.Gör. Prof.Dr. Bayram Durbilmez tarafından hazırlanan Âşığın hayatı, sanatı ve şiirlerinden örneklerin yer aldığı “Âşık Meydânî/ Hayatı- Sanatı- Şiirlerinden Örnekler” aldığı kitapta şiirleri on üç başlıkta tasnif edilir.
Örnek olarak verilen 145 şiirden hareketle yapılan bu tasnif şöyledir: A. Sevgi ve Tabiat Şiirleri, B. Gurbet ve Hasretlik Şiirleri, C. Dert ve Hüzün Şiirleri, Ç. Ölüm Konulu Şiirler, D. Kişi ve Kuruluşlar Üzerine Söylenen Şiirler, E. Millî Konular Üzerine Söylenen Şiirler, F. Köy ve Şehirler Üzerine Söylenen Şiirler, G. Halk Şairleri Üzerine Söylenen Şiirler, H. Dinî Konular Üzerine Söylenen Şiirler, I. Öğüt Şiirleri, İ. Taşlama- Yergi- Tenkit Şiirleri, J. Diğer Konular Üzerine Söylenen Şiirler.
Şiirlerini saz eşliğinde ve doğmaca söyleyebilen, atışma yapabilen âşıklardandır. Özellikle muamma türündeki atışmalarda daha başarılıdır. Çağdaşı olan bütün ünlü âşıklarla atışmaları olmuştur. Atıştığı âşıklar arasında Çobanoğlu, Şeref Taşlıova, Hasretî, Reyhanî, Nuri Çırağı, Mevlüt İhsanî, Nuri Meramî, Sümmanoğlu, Erol Erganî, Ali Rahmanî, Fuat Çerkezoğlu, Firkatî, Abdulvahap Kocaman, (Adanalı) Kul Mustafa, Feymanî, Hacı Karakılçık, İmamî, Eyyubî, Gül Ahmet Yiğit, Ayşe Çağlayan, Firganî, Sefil Selimî, Musa Merdanoğlu, (Gürünlü) Gülhanî, Nizamoğlu, Destanî, Nuri Şahinoğlu, (Yozgatlı) Türkmenoğlu, Ozan Nihat, Zülfikar Divanî, Sefaî, (Kayserili) Kul Mustafa, Zeki Mahrumî, Şifaî, Ali Çatak, Kemalî Bülbül, Tanrıkulu, vd. de bulunmaktadır.
Ses sanatçısı Mustafa Yıldızdoğan, Kul Mustafa ve çeşitli mahallî sanatçılar âşığın bazı deyişlerini albümlerinde okur Bestelenen 25 şiirinin on yedisi kırık hava, sekizi uzun hava formundadır.
Âşık edebiyatının hikâye tasnif etme/ anlatma geleneği konusunda da birikimi olan âşıklardandır. Sürmeli Bey, Köroğlu’nun Kolları, Kerem ile Aslı, Gündeşlioğlu, Bey Böyrek, Şah İsmail gibi hikâyeleri; Battal Gazi, Danişment Gazi, Hz. Ali Cenkleri gibi anlatıları gençlik yıllarında dinleyerek öğrenir. Kayseri yöresinde yetişen usta âşıklardan biridir.
Eserleri
Türkü Söylerim
Eğlercesine
Ölüm Senden
Vurdu
Sesleniş
Sevdiğim
İçti mi Bilmem
Gerek
Vekil Bey
Aşık Veysel
Dost Beni
Ne Fayda
Güle de Kalmaz
Kilim
Merhamet
Gidiyor
Zaman Gösterir
Avrupa'ya İthaf
Saklı
Leyla
Bilene Kadar
Güzeldir
Gönül Dağları
Hoşçakal
Sen O Yandan
Ülger
Cahit bey
Hoş geldiniz
Barış Manço anısına
Gönül Sultanım Karahan Dede’me
Es-Seyyid somuncu baba
Mevlana’yı arıyorum
Hayalde buluşma
Kader
Gelme Gayri
Düştüm Aklına
Üstadım
Ahilik
Selam Getirdim
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!