Beşyüz yetmişbirde parlayan güneş
Kark eyledi cihan ışık nuruna
Haktan mevce gelip gökten saf saf
Melek secde kıldı canan uğruna
Teller derdim der idi ya
Sazım perdeli perdeli
Bir çift sözüm var idi ya
Yüzüm perdeli perdeli
Yâr alıcı kuş oluyor
Bir garibim gurbet ele düşmüşüm
Şikayet olmasın haller perişan
Dünya senden ümidimi kesmişim
Gezip dolaştığım yollar perişan
Güzelim dünyada düzen bozulmuş
Insanlık adına gönlü çırpınır
Doktorun mesleği işi sağlıktır
Yavrusun aldıran kuşlar çırpınır
Annenin gözleri yaşı sağlıktır
Hekime uyanlar yaşar mı yaşar
Bölük bölük oldu gönül kuşları
Dönüyor başımda yine sevdiğim
Delik delik oldu ciğer uçları
Kaderin kancası cana sevdiğim
Sargılar tutar mı gönül yarası
Varın söyleyin ki Zamanoğluna
Karanlığa kurşun atmasın derim
Rotayla yürüsün doğru yoluna
Büyük ummanlara batmasın derim
Silerim pasını verirsem çarka
Yıkılmaz binaydım tutmaz taşlarım
Virâne eyledi sebebim zalim
Gurbet elde geçti şu genç yaşlarım
Divâne eyledi sebebim zalim
Pervâne misali durmam dönerim
Türkmen ellerinden Oğuz boyundan
Aşiretin obasından beyinden
Havasından toprağından suyundan
Diyarlar diyarından selam getirdim
Otağdan, obadan, yurtlaktan, yurttan
Kara haber bizim köyden
Gözüm durma sen de ağla
Aslım hazer etmiş soydan
Özüm durma sen de ağla
Yelim yine soğuk esti
Iftiradan yalan dan
Sakın dostum sen seni
Çok gaflete dalan dan
Sakın dostum sen seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!