sabahın seheri
adam ve kadın
sessizce açtılar bohçalarını
karşılıklı
güveni koydular bir elden,
ardından gözleri ile sadakati
Yağmurla gelen,
Eskicinin sattığı anılar..
Yağmurla gelen,
Ömrün atamadığı anlar..
Yağmurla gelen,
Seninle başlayan anılar...
Kapat gözlerini sımsıkı,
Ne trafik gürültüsü,
Ne azmanlaşmış duygular,
Hale’nin dışında, bırak şimdi...
bir yolculuk seninle paylaşacağımız,
şöyle insandan uzak insanca duygularla...
Erguvanlar kaplamış kırları,
Kırlar, adı sanı olmayan, memleket misali
Kendi yaşamına sahip çıkmış
Lavantalar çiçek açmış
Mis kokuları sarmış
Koynunda milyonlarca canlı
Uçup gidiyorsun,
Sarf ettiğin her sözde.
Bilemeden yitirilmişlikleri,
Siliniyorsun bende.
Usulca yaklaş kapıma,
Aralık bırakılmış sevdaya..
Adın, sanın eşikte....
Kapının ardı dağınık..
Yalnız bırakılmışlık,
Lavlaşmış lafların eşiğinde,
Yüreğim ateş topu,
İsyan alanlarında,
Boğulmadan,
Nefes almak istiyorum...
Mühür olmuş dudaklar,
Korkar olmuş yürekler
Bildiklerini bilmez olmuş demalar
Acılar mayalanmış şerbet niyetine,
Kadehlere doldurulmuş,
Sunuluyor.
Güneş İstediğin Yönden Doğsaydı,
Dostlukları Maske Yapıp Bekleyen Onlar
Maskelerini İndirir Sana Taparlardı...
Korku Yaptırım Olduğunca
Sen En Büyük Olurdun...
şiirlerini arzu adında bir arkadaşı ararken okudum. beğendim doğrusu. ayrıca aşka ömür biçilirmii şiirin iyi maya tutmuş. basit ama kurgusu iyi bir anlatım sergilemişsin. bize de anlamak kalmış :) benimde şiirlerim var eğer okumak ve eleştiride bulunmak istersen: ahmet öztürk adıyla varlar. eee aşk ...