Saçların savruluyor rüzgarla,
Elleri ben olayım o rüzgarların...
Bakışların,
Dingin sularda yol alan bir yelkenli,
Göz aklarının ben olayım beyazı,
Ellerin çalışmışlığını inkar etmiyor,
kolay olmayacak,
aşkın ateşini
küllendirmeden
yürekte taşımak.
kolay olmayacak
Adam, bir tutam güneşin saçından aldı,
Bir tutam da baharın ter kokusundan...
Adam, adam gibi adamın dostluğunu aldı,
Enginlere açılmış kelimelerin olgunundan....
Adam, muradın yeşilini, öfkenin kırmızısını aldı,
Özgürlüğün mavisini, sevginin sarısını....
Ankara, bugün küskün gün'e,
Ağlamaklı bir çocuk gibi..
Bir gözyaşı birikmiş göğünde,
Damladı, damlayacak.
Ankara, bugün küskün gün'e,
Mutluluk bizi ezer birtanem,
Kaybetme korkusu kemirir
Sevgi ile dolu yüreğimizi
Gözlerimizdeki şen şakrak çocuk
Yitirir mi enerjisini?
Sevinci ve aşkı
Hilal, el verirken yıldıza
Hale olmuş bulutlar,
Sarmış fakir cevheri…
Umudu ekmek yapan
Katıksız beşeri…
kullanım klavuzu yok hayatın..
tüm kitaplar bir yerde kifayetsiz kalıyor..
örneğin.. yok sevginin tam karşılığı..
Bilmez misin?
İnsanın işi kıyafet gibidir,
Evine girdiğinde adam gibi adam olursun
Ünvanın dış kapının paspasında takılı kalır.
Ne o ne’de busundur
Kadın ya da erkek olmanın ötesinde
Cımbıza gelmez düşünceler canımı acıtan...
Sevdamı ağlatan, şerefsiz duygular...
Didiniyorum sana bulaştırmamak için...
Ahh! Nafile kalıyor uğraşılarım..
Tekmeliyorum beynimin oyunlarını...
Kanser gibi sarmış sarmalamış bedenimi...
Dön dünya, dön
Törelerin ant içtiği,
Kabusların şarabında
Dumanlı düşüncelere inat,
Gidişinin yeşerttiği umutlar,
Işıyacaktır, parıltısını yitirmiş,
şiirlerini arzu adında bir arkadaşı ararken okudum. beğendim doğrusu. ayrıca aşka ömür biçilirmii şiirin iyi maya tutmuş. basit ama kurgusu iyi bir anlatım sergilemişsin. bize de anlamak kalmış :) benimde şiirlerim var eğer okumak ve eleştiride bulunmak istersen: ahmet öztürk adıyla varlar. eee aşk ...