şehrin bütün ışıkları saldırıyordu
kan ve gül kokuyordu gece
uzun ince bir kahpenin zerafetinde çiğneniyordu arnavut kaldırımları
ve binlerce insan yürüyordu kendi karanlıklarının içinde
acıyı.. şehveti.. hüznü.. gizlemiş yüzler
derman arıyordu kadehlerde...
yol kenarındaki
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp
harçlığımı atardım
bu yüzden en çok
denizden alacaklıyım.
Devamını Oku
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp
harçlığımı atardım
bu yüzden en çok
denizden alacaklıyım.



