Yalancı akasya 1
Yalancı seni…
Her neyse içinde ki derdin ormana karşı
Bu dağlara bu sulara karşı
Bu börtü böcek’e karşı
Görmeden seni yapamıyorum
Erguvanlarda solmak üzere
Ilgınlar da senin sevdiğin renkte bu bahar
Geçmiyor sayılı gün
Kavuşmanın pandomimi
Ağlayan şehrimde saklı
Un gibi beyaz teninle
Un gibi bulaştın tenime
Un oldu bakışların
Un oldu avuçlarımda
Un ufak oldu herşey
Yengecinden sana...
Bir tanem her aya bakışında beni hatırla
Gözlerin takılırsa yıldızlara
Sana baktığımı farkedecek
Belki üzüleceksin
Bir gün birgül gibi yanan,
Omzumuzdaki denizfenerleri satıcısı,
Gabriel amcamız;
Bir melekti.
Kuşatılmış,Tanrısız kalmış nehirlerin
Su perilerine,
istanbulun ruhu gitti
gitti istanbul son vapuruna boğazın! ... Son vapuruna,
dumanı bol,insanı bol,martısı bol vapuruna binerek
artık yüksekkaldırımından yürüdümmü?
soluğu tünelde alamıyorum
Biraz da kıyısında gezmek vardı Hayatın
Olmadı,yapamadım
Sevgiyle alay olmazmış
çok geç anladım.
Kiraz ağaçlarından kırmızıyı,
Yalan
Bana yalanlarını anlat
Yalansız olsun
Doğru olamasın içinde
Ne kadar sevdiğini anlat beni
Yapamıyorum
Görmeden seni yapamıyorum
Erguvanlarda solmak üzere
Ilgınlar da senin sevdiğin renkte bu bahar
Yengecinden sana 2
Gözlerin aramasın başkasını
Burda yanındayım;
Sevgi pınarlarına su verdim de geldim
70 lik aksakallalılara dua okudum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!