Ağılın önünde sigara içiyordu müze bekçisi.
Otluyordu koyunlar mermer kalıntıların arasında.
Daha ötede çamaşır yıkıyordu kadınlar ırmağın aşağısında.
Demirci dükkanından çekiç vuruşları duyulabilirdi.
Islık çaldı çoban. Mermer kalıntılar koşarmış gibi koştu koyunlar O’na doğru.
Suyun kalın ensesi parladı zakkumların ötesindeki serinlikle. Bir kadın yaydı
Yıkanmış çamaşırlarını çalıların ve heykellerin üstüne –
Yoklama defterinden tanımadım sizi,
Benim haylaz çocuklarım
Sınıfın en devamsızını
Bir sinema dönüşü tanıdım
Koltuğunda satılmamış gazeteler
Dumanlı bir salonda
Devamını Oku
Benim haylaz çocuklarım
Sınıfın en devamsızını
Bir sinema dönüşü tanıdım
Koltuğunda satılmamış gazeteler
Dumanlı bir salonda