Sesler yankılanıyor dışarıdan,içerden
belli belirsiz sesler.
Bir de içimden,
yüreğimin taa derinliklerinden
yankılanan sesler.
Enya’nın bestesi çalıyor,
hemen yanıbaşımda.
Tok bir sesle,akıcı bir nefesle
Kemanın hüznü,klarnetin iniltisi
birbirine karışıyor adeta ahenkle.
Alıp götürüyor beni,
çocukluğuma,hayallerime,anneme…
Cigaranın yükselen dumanları,
halkalar çiziyor.
Halkalar,film şeridi
halkalar,mazinin feneri.
Şimdi gözümün önünde tülleniyor,
annemin o eşsiz hayali.
Ah anacığım ah!
Ellerini özlüyorum,
kokunu özlüyorum.
Şimdilerde sana ait ne varsa,
özlüyorum be anne.
Herkes derin uykulardayken,
ben hep uykusuz kaldım.
Geceler şahidimdir,
yıldızlar şahidimdir,
ve sensiz geçen hergün şahidimdir,
dinmiyor içimdeki hasret.
Yıllar aramıza girse de,
dağlar aşılmaz setler çekse de,
güvercinler tek tek bu diyarı terk etse de
yine de hasretin terk etmiyor beni anne.
Gözlerimi kapattığımda seni görüyorum.
Lal kesilmiş gecenin ortasında,
Sesini duyuyorum.
Soğuk kış gecelerinde seni düşünerek,
seni hissederek,
ısıtıyorum üşümüşlüğümü.
Ellerini hatırlıyorum,ay gibi parlak ellerini
Eller, hasret kokar.
Bir şefkate,bir de sevgiye bakar.
Eller, evlat kokar.
Başımı okşayacak,bana seni hatırlatacak.
Varlığını bilmek,yaşadığını bilmek
ama seni görememek,
hastalandığında yanında olamamak,
başımı omzuna yaslayıp,
hasret kokan ellerini öpememek,
ne garip bir şey anne.
Öz vatanında gurbeti yaşamak,
ne acı bir şey bir bilsen.
Hasret; ne kelimeymiş ama.
İki hece, altı harf.
Kocaman dünyayı alsa içine,
yine de doymayacak.
Ve saklayacak her bir harfinde,
nice sevdaları,ayrılıkları,gamları…
Hani birgün demiştin ya,
hiçbir şey annenin yerini tutmaz,diye.
Tutmuyormuş gerçekten.
Bu hasreti,bu sevgiyi
tarihe yazmaya kalksam,
inan ona da sığmayacak.
Biliyor musun anne?
Benim kaderimde Yusuf gibi
dipsiz kuyularda kalmak,
senin kaderinde ise Yakup gibi
gözü yaşlı beklemek varmış.
Ama merak etme sen.
Bir bahar mevsiminin ortasında,
belki de bir bayram sabahında,
zannetme ki gecenin üşüştüğü bir anda,
inan bana anne inan
güller diyarından çiçekler toplayıp
bir daha arkama bakmadan
geleceğim,sana geleceğim.
Babamın ellerini öpüp,
hasret türküleriyle büyüttüğüm,
kardelen çiçeklerini önünüze sereceğim.
Bekle beni anne bekle.
Günlerden bir bayram sabahında,
bahar tadında bekle...
Bu şiiri, kalbindeki damar tıkanıklığı nedeniyle geçen cuma günü kendisine anjiyo yapılan canım anneme ve evlat hasreti çeken tüm annelere armağan ediyorum...
Ahmed AkifKayıt Tarihi : 5.10.2010 14:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ÇOK GÜZEL ÇALIŞMALARINIZI CANDAN TEBRİK EDİYOR,
BU ŞİİRİNİZ NEZDİNDE HEPSİNE TAM PUANLAR VERİYORUM...
SELAM,SEVGİ VE SAYGILAR....
ŞAİRCİK, AHMET NECAT UCUR, BOZÜYÜK
TÜM YORUMLAR (1)