Ankara'da bir martı
Söyleyin nasıl yaşar
Mavilere özlemim
İçimden akıp taşar
Ne işim var ki burda
Denizden uzaktayım
Sanki bana kurulmuş
Hain bir tuzaktayım
Kanatlarımı açsam
Uçsam Karadeniz'e
Ordan selam götürsem
Ege'ye, Akdeniz'e
Varsın yaşasın burda
Karga ile saksağan
Ya da evden çıkmayan
Kafesteki papağan
Okyanus düşü varken
Martının kafasında
Hayal bile kuramaz
Bozkırın ortasında
Ben aşina değilim
Kuru soğuk, ayaza
Belki olmam burada
Önümüzdeki yaza
Kötü değil elbette
Yerlisine bu bozkır
Ömrünce görmemişse
Mavi deniz, yeşil kır
Deniz çağırır beni
Rüzgarı elçi tutup
İçim gider uzakta
Olduğumu unutup
Düşümde uçuyordum
Bir sahil kıyısında
Hep bir düş kırıklığı
Gözümü açışımda
Ben ayak uyduramam
Buradaki kuşlara
Çöl sıcaklı yazlara
Ve donduran kışlara
Benim başkentim değil
Olsa da insanların
Bazen kendim bazen de
Onlar için ağlarım
Özgürlüğün sembolü
Bilir beni insanlar
Oysa bu tutsak şehir
Özgürlükten ne anlar
Buraya yabancıyım
Bu topraklara elim
Burda bir kimliğim yok
Konuşulmuyor dilim
Süzülürken göklerde
Gözüm denizi arar
Uçamazsam maviye
Kanatlar neye yarar?
Gözüm hep ufuklarda
Burda hayat monoton
Bırak denizi görmek
Nereye baksam beton
Denizden esen yelin
Serinini özlerim
Bunca gri içinde
Mavi arar gözlerim
Balık yerine simit
Burda benim azığım
Yıllardır buradayım
Ve buna alışığım
Memleket gibi değil
Herkesin ruhu kara
Alışamadım gitti
Böyle bir yer Ankara
Uçup gezebilirken
Havada ve karada
Söyleyin nasıl yaşar
Bir martı Ankara'da?
Belki bir gün kavuşur
Martı yine denize
Siz ey bütün martılar
Dönün evlerinize...
Kayıt Tarihi : 27.8.2025 20:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!